Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Kemal MENCELOĞLU


ÇİNİN ZULMÜ NEDENDİR?

ÇİNİN ZULMÜ NEDENDİR?


 

 

Bir buçuk milyar nüfusu olan Çin,

Sizin için ne anlama geliyor  din?

Zehir ettin hayatı bir avuç Türk’e,

Her yanını kaplamış kıpkızıl kin.

 

Ey kızıl Çin gücüne güvenme öyle,

Sanma bu ayarda gidersin böyle,

Zulmün sonu felaket, sakın unutma,

Neden zalimleştin bana da söyle.

 

Doğu Türkistan; batısında Hazar Denizi, doğusunda Altay ve Altın Dağları; güneyinde Horasan, Karakurum Dağları, kuzeyinde Ural Dağları ve Sibirya ile çevrili Büyük Türkistan’ın doğu bölümüne verilen addır.

       Asya kıtasının tam ortasında bulunan Doğu Türkistan; güneyde Pakistan, Hindistan, Keşmir ve Tibet, güneybatı ve batıda Afganistan ile çevrilidir. 1,82 milyon kilometrekare alana sahip bu yurt, 250 milyon Türk’ün ana ve ata vatanıdır ve mukaddesidir. Değeri sorulmaz, paha biçilmez. Kendisinden asla vaz geçilmez.

         Batı Türkistan, kuzeyde Sibirya, doğu ve kuzeydoğuda Çin ve Moğolistan ile sınırlıdır.

Tarihte varlıkları ile övündüğümüz bilinen ilk büyük Türk devleti olan Büyük Hun İmparatorluğu bu topraklarda kurulmuş ve varlığını sürdürmüştür.

        Göktürk Devleti’ne, Uygur Devleti’ne, Karluk Devleti’ne ve Karahanlılar’a vatan olan, medeniyetin beşiği bu Türk yurdunun-Doğu Türkistan’ın-toprakları üzerindeki Çin emelleri hiçbir zaman son bulmamıştır. 751 yılında gerçekleştirilen Talas Meydan Savaşı’ndan sonra uzun yıllar Doğu Türkistan’dan uzakta kalan Çinliler, 18. yüzyıl sonlarında yeniden Doğu Türkistan’a saldırılarını yoğunlaştırmışlardır.

        1876 yılında doğu Türkistan’a yapılan büyük saldırı sonucu binlerce Müslüman-Türk öldürülmüş ve Çinliler Doğu Türkistan’a, Sin Ciang (yeni toprak) bize de Sincan olarak kabul ettirdikleri ismi vermişlerdir.

        Geçtiğimiz yüzyılın başlarında özellikle de Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamasını fırsat bilen Rusya ve Çin, Büyük Türkistan’ı kendi aralarında pay etmişlerdir. Doğu Türkistan’a Çin; Batı Türkistan’a da Ruslar hâkim olmuşlardır. Batı Türkistan’ın bir bölümünde de bugün Amerika’nın işgaline maruz kalan Afganistan devleti kurulmuştur. Ne yazık ki, müslümanların inandıkları gibi yaşamamaları sonucu bütün ecnebi güçler hedeflerine bilinçli bir şekilde ulaşmaktadırlar.

         Komünist diktatörlüğün hüküm sürdüğü Rusya ve Çin; aynı çınarın dalları olan Kazak Türklerini, Kırgız Türklerini, Azerî Türklerini, Özbek Türklerini, Türkmenleri, Uygurları ve daha onlarca Türk boyunu birbirlerinden koparmak ve asimile etmek için bütün imkânlarını seferber etmişlerdir. Dil birliği engellenmiş, dînî duyguları zayıflatılmış, kültür parçalanmaları teşvik edilmiş, aile yapısı üzerinde sistematik bir biçimde oynanmış ve bütün bunlarda da kısmen başarı elde edilmiştir.

         Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman-Uygur Türk’ü her türlü işkenceye, insanlık suçu soykırıma tâbî tutulmuştur. Türk kızları Çinlilerle evlenmeye zorlanmış, tecavüz sıradanlaştırılmış, Türk kadınları kısırlaştırılmış, direnenler kirletilmiş ve öldürülmüşlerdir. Çocuklar ailelerinden zorla koparılmış ve satılmıştır. Hasta kişilere gerekli sağlık yardımı yapılmayıp ölmesi beklenmiştir.   

         Büyük bir kültür ve dil emperyalizmi uygulanmış, camiler kapatılmış, ibâdetler yasaklanmıştır. Türk’ün anayurdu olan Doğu Türkistan’a Çin’den çok sayıda insan her türlü vaatlerle, güvence ve imkânlarla getirilmiş ve Türk’ün bu mukaddes topraklarına yerleştirilmiştir. Uygur Türk’ünün mallarına el konulmuş, haksızlığa uğrayan uğradığı haksızlık sebebi ile şikâyette bulununca cezalandırılmıştır.

        Bugün bile yirmi milyon nüfusu olan Vuhan kenti Coronavirüs nedeniyle bütün dünyanın gündeminde bulunuyor. Çin, Doğu Türkistan’da 35 milyon nüfusu olan soydaşlarımıza karşı acımasız bir şekilde uyguladığı soykırımının cezasını mutlaka çekecektir.  Yaptığı zulmü misliyle görecektir. Virüsün yayıldığı Vuhan kentinden hiç bir yere uçak kaldıramazken sadece Doğu Türkistan’a kaldırmakta, Virüs sebebiyle soydaşlarımızı bir an önce katletme cihetine gitmektedir.

             

           VİCDANI  NASIR DÜNYA

Bu ne zulüm bu ne dehşet, kaçıncı asır dünya,

Zulmün dibine batmış, vicdanı nasır dünya.

Ey akıl! Ey iz’an! Ey vicdan!

Ey insanlık neredeyseniz cevap verin!

Kim mazlum, kim canavar?!.

Kim namuslu, kim namussuz?!.

Kim barbar, kim insan?!.

Elbette şikâyet etmek yeterli değil, gözü dönmüş, gönlü sönmüş insanlık değerlerini unutmuş bu insan kılıklı sürülere; «Dur!» demeli «insan»lar.

«Dur!» demeli öncelikle damarlarında aynı kanı taşıyanlar.

        Yani 250 milyonluk Türk dünyası.

«Dur!» demeli bu vahşete iki milyara yaklaşan nüfusuyla Müslüman dünyası; «Dur!» demeli dindaşına uygulanan bu vahşete.

Ve; «Dur!» demeli bu, bu insanlık adına utanç verici gidişata Çin’deki sağduyu sahibi insanlarla birlikte bütün dünya!

         Şu, hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır;

“Darağacının altında gül bitmez!”; zalimin zulmü, hesabı, kitabı varsa mazlumun da Allâh’ı vardır. Kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacaktır.

Bu dünya çok Firavun, çok Nemrut tanımıştır. Hepsinin de sonuna şahitlik etmiştir. Sizin sonunuza da şahitlik edecektir bu dünya.