Cumhur, çoğunluk anlamına gelmektedir. Fazilet kelimesinin anlamı ise; insanın iyilik yapmasını ve kötülükten uzak durmasını sağlayan ruhi yetenekler için kullanılan ahlaki terimdir.
Cumhuriyet ile demokrasi arasında fark olmasına karşın, ülkemizde bu iki kavram iç içe özdeş olarak kabul edilmiş ve algılanmıştır.
Demokrasi tanımı konusunda filozoflar, geçmişte yaşamış ve günümüzde yaşayan ünlü yazarlar, siyasetçiler, fikir adamları farklı şeyler söylemişlerdir. İhtimal ki bu kişilerin ihtiyaçları, arzuları, yaşadıkları çevre, içinde yaşadıkları ülkelerin şartları bu tanımın farklı olmasında etken olmuş olabilir.
Kimisi demokrasiyi göklere çıkarırken, kimisi de yerin dibine geçirmiştir.
Ülkemiz de hem cumhuriyet hem demokrasi açısından emekleme süreci geçirmiş ve bu günkü olgunluğuna erişmiştir.
Ülkemiz hem cumhuriyet hem de demokrasi, açı sından, halkın kendisini yönetecek olan insanları seçen bu iki özelliği bir arada bulundurmaktadır.
Bir ülke de halkın çoğunluğu, ülkeyi ve halkı kimin yönetmesini istiyorsa seçimlere gider, seçtiği kimse ve kimseler ülkeyi bir müddetliğine yönetirler. Eğer o ülkenin halkı, kendisini ve ülkeyi yönetenden memnun ise zamanı geldiğinde tekrar seçimlere girer, ülkeyi yöneten kimselere güvenini tazeler ve onları tekrar seçer.
Halk ülkeyi yönetmede başkalarını daha liyakatli görürlerse tercihlerini ona göre yapar.
Hakikaten bu çok faziletli ve erdemli bir durumdur. Her ne kadar 1946 seçimleri açık oy gizli sayım ile yapılmışsa da ülkemiz bugün demokrasi ve seçim şeffaflığı açısından olgunluğa erişmiş durumdadır.
Ülkemizde seçimler gizli oy ve açık tasnif ile herkesin şahit olabileceği bir açıklıkla yapılmaktadır.
Vatandaşımız, ülkeyi yönetmesi için seçeceği kimseyi direkt olarak seçmektedir.
Dünyanın bazı ülkelerinde ilginç seçim sistem ve uygulamaları vardır. Mesela Amerika Birleşik Devletlerinde olduğu gibi... O, onu seçiyor, seçilenlerde başkanı seçiyor. (Tavşanın suyunun suyu gibi.) Böyle bir seçim sistemi ve uygulaması şaibe ve şüpheli olabilir. Sanki hile yöntemini seçim sis temi haline getirerek oradan da arzu ettiği kişi ve gurupları ülke yönetimine getirmek gibi...
Bazı ülkeler arzu ettikleri kişilerin yönetime gelmesi için böyle hileli yolları kural haline getirmiş olabilirler. Mesela Amerika Birleşik Devletleri 'inde seçimlerde oy verme işlemi haftalar önce başlar ve bu arada posta ile de oy verilir. (Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz?)
Ülkemiz bu konuda Amerika Birleşik Devletleri'ne yardımcı olmalı!... Seçim sistemi ve tekniği tecrübesini Amerika Birleşik Devletleri ile paylaşmalıdır.
Bundan dolayı olsa gerek, Amerika Birleşik Devletleri'nde 140 yıldan beri sırasıyla hep iki parti kaza nıyor. Cumhuriyetçi parti ve Demokrat parti! Biri bir seçim kazanıyor, diğer seçimde öbürü iktidara geliyor. Sanki sırayla, değiş tokuş yapıyorlar gibi.
İsimleri ne güzel değilmi!? (Al birini vur ötekine)
Amerika Birleşik Devletleri' nde bu iki partiden biri iktidarı kazandığında, diğeri, kaybeden parti bu durumu bizdeki gibi kan davası haline getirmiyor...
Amerika Birleşik Devletleri 'nde, seçim sonucuna göre iktidarı kaybeden parti başkanı ve adamları, seçimi kazanan başkana hakaretler yağdırmıyor.... Seçimi kaybeden parti, kıskançlılığından dolayı yırtınmıyor... Ülkesine ihanet etmiyor... Çünkü her iki parti ve lider, kazanan ve kaybeden aynı merkeze çalışıyor, aynı değirmene yük taşıyorlar...
Netice olarak diyebiliriz ki, Cumhuriyet Fazilettir...
Demokrasinin kusurları, yine demokrasi ile kapatılır...
