Bugün, 11 Mayıs 2025 Pazar

Mehmet Ali AYDIN


DALKAVUKLUK

DALKAVUKLUK


 

Evvel zaman içinde ülkelerden birinde Padişahın biri patlıcan yemeğini pek severmiş. Bir gün yemekte;

“-Şu patlıcan da ne güzel sebzedir.” Demiş.

Dalkavuğu hemen;

“-Haklısınız Sultanım! Bu patlıcan öyle güzel bir sebzedir ki, kırk çeşit biri birinden leziz yemeği yapılır; tatlısı olur, turşusu olur; ye ye doyamazsınız” diye patlıcana methiyeler düzmüş. Birkaç gün sonra yemekte yine patlıcan varmış. Padişah bu sefer;

“-Ne bu yahu, yine mi patlıcan! Hem bir şeye benzese!” deyince dalkavuk;

“-Evet Sultanım! Bu patlıcan zaten kara kuru bir şey; tadı da yok, kekremsi, acımsı; yemeği yemek olsa... Tatlısı, turşusu desen...” diye başlamış.

Padişah;

“-Yahu daha iki gün önce patlıcanı öve öve bitiremeyen sen değil miydin?” deyince dalkavuk;

“-Ama Sultanım; ben sizin dalkavuğunuzum, patlıcanın değil.” Deyivermiş.

Günümüz insanlarının menfaat ve çıkarları uğruna yapmaktan geri durmadıkları bir yalakalık, yağdanlık, yalpaklık, kemik ve çanak yalayıcılığının diğer adıdır dalkavukluk. Makam ve mevki sahibi ve menfaat sağlayacağı insanı görünce çoğu insanda depreşen bir hastalıktır bu.

Dalkavuklar sadece menfaat sapladıkları insanları göklere çıkarmazlar, aynı zamanda onun gözüne girebilmek için diğer insanları da gammazlamayı ihmal etmezler. Hatta bu uğurda suçsuz günahsız insanları da zan altında bırakır ve o biçarelerin felaketine de sebeb olabilirler.

Dalkavuklar çoğunlukla devlet gücünü elinde bulunduran insanların etrafında yoğunlaşır. Onlara hoş görünmek ve onlardan menfaatlenip nemalanmak uğruna yapmayacakları ahlaksızlık da yoktur bu nevi kişiliksiz, haysiyetsiz insanların.

Yönetenlerin etrafındaki insanların etrafınıdakiler o yöneticinin de kalitesini gösterir. Dalkavukluğun revaçta olduğu ülkeler ve toplumlarda seviye hızla düşer. Hele yöneticiler, liyakat ve ehliyet sahibi kişiler yerine etraflarında dalkavuklara yer ve kıymet verirlerse o toplumun yok olması kaçınılmaz olur.

Dalkavukluğun en masum hali “ Efendim seninle gurur duyuyorum” dur. Sonu ise o kişiyi putlaştırmaya kadar varır. Yönetenlerde üstlerine aynı dalkavukluğu yapmaya başladığı zaman olay zincirleme bir boyut kazanır ve iflah olmaz bir hal alır.

Ne yazık ki son yıllarda ülkemizde de bu hal gittikçe yaygınlaşmakta makam ve mevki hırsı dolu yöneticiler ve memurlar mevcut durumunu korumak uğruna, üstlerinin yağdanlığı durumuna düşmektedirler.

Halbuki dinimizin emri”emaneti ehline vermek”tir. Acaba buna ne kadar uyuluyor, ona bir bakmak gerekir. Ne yazık ki uyulduğunu söyleyebilmek için fazla iyimser olmak gerekir.

Fransız düşünür Montesquieu:

“Dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün kazandırdığı faydadan daha fazla olursa o ülke batar.” Diyerek, dalkavukluk illetinin ne kadar zararlı olduğunu haykırmaktadır.

Üç kuruşluk dünya menfaat ve çıkarı için dalkavukluk yapanlar, hem kendilerinin ne kadar alçak karakterde olduğunu gösterir, hem de yaşadıkları toplumda onarılmaz yaralar açarlar.

Peygamberimiz de: ”İnsanları övmeyi adet edinenlerle karşılaştığınızda yüzlerine toprak saçın. (Engel olun) derken bunun zararını ne güzel anlatmış, anlayanlara.

Önemli bir mevkide bulunan bir devlet adamı, dalkavuğun birine sormuş:

“-Sıfır nedir”

Dalkavuk tereddütsüz;

“-Sizin huzurunuzda ben!” diye cevap vermiş.

Bilmem anlatabildim mi?