1999 depremi değilmiydi aklımızı başımıza getiren… Önce Gölcük sonra da Düzce depremi… Depremle yaşamamız gerektiğini bir kez daha öğretmişti bizlere. Geçmişte yurdumuzda birçok yıkıcı depremler olduğu gibi, gelecekte de sık sık oluşacak depremlerle büyük can ve mal kaybına uğrayacağımız bir gerçek vardı. Geçmiş tecrübelerden ders alınması gerektiğini bir kez daha hatırladık.
Vatandaşlarımız bu gerçekle yüzleşilmesi gerektiğinin farkına varmıştı. Şimdi ise İstanbul ve Kahramanmaraş deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı bizlere. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7.4'lük depremle sarsıldı Türkiye… Gaziantep, Sivas, Hatay, Şanlıurfa, Mersin, Ordu, Samsun, Trabzon başta olmak üzere birçok kentte hissedildi. Ordu başta olmak üzere diğer illerde de vatandaşlar sokaklara döküldü. Kahramanmaraş depremiyle birlikte, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini bir kez daha hatırladık. Kaçınılmaz bir gerçek olan deprem engellenemeyeceğine göre hazırlıklı olmaktan başka çare yok…
Aldığımız nefesinde sayılı olduğunu unutmamaktan başka çare de yok. Bir gece yatıyorsun ve sabah kalkamıyorsun. Sevdiklerin, ailen, sen göçük altındasın. Yatakta yatıp, göçük altından kaldırılmaya çalışılıyorsun. Acı çok acı. Ama bu doğal afete de elden gelen maalesef ki bir şey yok. Tek yapabilecek şey oluşabilecek depremlere karşı tedbirli olmak.
