Bu veciz söz de alınması gereken çok önemli dersler olsa gerek;
Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur
Kul eğer dünyayı uhrâya satarsa can bulur
Dâr-ı dünya kimseye olmuş mudur daim vatan
Ölmeden evvel ölürsen sanma sende dert kalır
Ölmeden evvel ölenler sanma âtıl oldular
Her nefes Allah için Hayy ismini yâd eyleyip
Dine hizmet ettiler bunda saadet buldular
Gel güzel insan seninle ahdü peymân edelim
Gece gündüz cehdedip te’yîd-i iman edelim
Kendimizden başlayıp ıslâh-ı nefse ber-devam
Yâ ilâhî başım üste emrü ferman diyelim
Yunus da bu mazmunu ne güzel dile getirmiş:
Kişi Hakk’ı bilmek gerek
Hak haberin almak gerek
Zinde iken ölmek gerek
Varıp anda ölmez ola.
DÜNYA HAYATININ GERÇEĞİ
- Lübnan'ın en zengin adamı Eymen Bistani, Beyrutu en iyi noktadan gören hakim bir tepede kendisine görkemli bir mezar yaptı, oraya gömülmeyi vasiyet etti.
İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü.
Milyonlara mal olan aramalar sonunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı...
- Lord Teshlid İngiltere'nin en zengin adamlarındandı,
Zaman zaman devlete bile borç veriyordu.
Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayı servet kasası olarak kullanıyordu.
Birgün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı.
Oda çok özel inşa edildiği için, ne kadar bağırıp çağırdıysa, yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı.
Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi.
Günler sonra cesedi bulunan Lord, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı:
"Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor!"...
Dünya hayatında mal ve Servetin herşeyi çözdüğünü sananlara duyurulur...
İnsanoğlu hayatı boyunca evden çıkar, sonra tekrar döner, ama birgün çıkar bir daha da dönmez...
- Hayatında kimseye zulmetmemeye, kimseden nefret etmemeye, kimseyi yaralamamaya, kimseden kendisini üstün görmemeye özen gösterenlere müjdeler olsun, ne güzel bir ahlaka sahipler?..
Hepimiz ölümlüyüz,
Hepimiz emanetçi ,
Hepimiz kiracı...
"Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol, Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol."
İnsana düşen samimiyet ve gayrettir.
Yapman gerekeni eksiksiz yap, sonucu düşünme.
Sonucu belirleyecek olan yüce Allah’tır, gerisi teferruattır.
Yunus Salih El Ciburi, lakabı: Yunus El Bahri’nin ibretlik Hayatı da ders niteliğinde;
-Dünyanın bir çok ülkesinden 290 dan fazla bir kadınla evlenen bir Iraklı.
Çoğunu tanımadığı 360 çocuğu oldu. Farklı vatandaşlıklara sahip 1000 den fazla torunu oldu.
1900 yılında Musul’da doğdu. Zengindi, zevk ve sefa içinde bir hayat yaşadı.
Dünya ülkelerinin çoğunu gezdi, çoğunda da ordan evlenip, arkasında bir aile bıraktı (tabi aile denirse)!. İçinde Almanca ve Fransızcanın da olduğu 17 dilde konuştu. Arap ve Batılı ülkelerden 10 dan fazla ülkenin vatandaşlığını aldı. Bir çok kitap telif etti, dünya çapında 16 müessese kurdu. Bununla da yetinmedi. Endonezya’da gündüz Müftülük yaptı, gece de kulüplerde dans etti. Zengin olarak dünya ülkelerini gezdi ve farklı kültürlerle tanıştı…
-Bu hayatın zebunu olan herkes gibi; Bağdat’ta fakir olarak öldü.
O kadar ki, arkasından defnedilecek imkanı bırakmadığı için, Bağdat valiliği cenazesini kaldırdı. “Mal ve evladın fayda vermediği gün…” Ne 290 eş, ne 360 evlat, ne 1000 den fazla torun, ne 10 dan fazla ülke vatandaşlığı, ne 17 dil konuşma…
Allahın razı olmadığı yolla kurtuluş mümkün değil. Heva ve heveslerin peşinde koşanlar, kötü bir sonuçla bu hayata veda ediyorlar…. Allah (cc) akibetimizi hayr eylemesi niyazımla…