"Yüzüklerin efendisi" olurda "dokunulmazlıkların efendisi" olmaz mı? Oldu işte!...
İçinde bulunduğu arabayı durdurmak isteyen polisi "Ben milletvekiliyim. Polis, benim içinde bulunduğum arabayı durduramaz! ." diyen milletvekili... Seçim otobüsünün aynı gün içinde başka bir po lisin hayatını hiçe sayarcasına trafiği ihlal eden görüntüleri!..... Ve diğerleri!....
Vay! Vay! Vay! Bu ne özgüven! " Dokunulmazlık" fazla dokunmuş galiba! Kin, aklın önüne geçmiş, Kıskançlık ve hırs göz bürümüş! Dokunulmazlık! suiistimal edilmiş, allerji yapmış!
Hiç kimse kusura bakmasın!
Kamuoyu haklı olarak bu "Dokunulmazlık" konusunu tekrar tartışmaya açar! Sizce de önemli olan "Kamuoyu!" değilmi?
"Dokunulmazlık!" aceminin elinde silaha dönüşebilir, bu silahı onun elinden almak gerekir!
"Dokunulmazlığın" meşruiyeti devamlı tartışılır hale gelir! Bu durum kamuoyunda geyik muhabbeti haline getirilir!
Verilen yetkiyi kötüye kullanmak, verilen yetkiyi kendi şahsi çıkarına, arzu ve hırslarına kinine intikam duygularına alet edip dokunulmazlıktan medet ummak, bir çocuğun eline silah vermek gibidir.
Vatandaş zaman zaman şunu demektedir. "Kurallara en başta uyması gerekip, örnek olması gerekenler kurallara uymazsa vatandaş ne yapmaz"
Gerçek beyefendi ve siyasetçi, görevini rahat bir şekilde yerine getirmesi için bu süre içerisinde kendisine sağlanan hak ve ayrıcalıklar karşısında şımarmayandır.
Zaman zaman bazı siyasetçiler tarafından suistimal edilen bu konuyu kamuoyunda tartışılır hale getirmeye sebebiyet vermemek gerekir.