Basın camiasından bir şahıs gene ataklı ataklı konuşmuş. Hatta gündemde olmak için atarlı atarlı konuşmuş. Bu şahıs şu duruma kafayı takmış, bir türlü takılan kafasını oradan çekip çıkaramıyor. Efendim "Falanca binanın açılışında neden dua edilmiş?”
Öyle anlaşılıyor ki bu şahsın branşı bu... Çünkü manevi konularda çok hazımsız, çok atarlı... Çok alıngan... Kendisini bir türlü geliştiremiyor... Psikolojik takıntılı...
Malum olduğu üzere dünyada yüz milyonlarca insan yaşıyor. Bu insanların hiçbirisinin parmak izi birbirine benzemiyor. Şimdi biz diyebilirmiyizkisenin parmak izin neden benim parmak izime benzemiyor!
Gene malum olduğu üzere insanların sayısı kadar düşünce var. Aralarında en küçük bir konuda dahi düşünce farklılığı söz konusu. Hiç kimsenin düşüncesi diğeri ile aynı değil. Şimdi biz diyebilir miyizki, senin düşüncen, senin eylemin benimkine benzemiyor. Sen neden benim düşündüğüm gibi düşünmüyor, benim düşündüğüm eylemleri ger çekleştir miyorsun?
Eğer sen böyle düşünürsen, karşındaki de senin için aynı şeyleri düşünür...
Hem kaldık ki "dua" bizim inancımızdan kaynaklanan kültürümüzde, yaşam biçimimizde çok güzel ve hoş bir yönü ve tesiri vardır. Birbirimizle olan gündelik iletişimimizde karşılıklı olarak başarı, dua, dilek ve temennilerimiz yok mudur?
Gündelik yaşantımızda, bir ev sahibi oduğumuzda veya komşumuz ev sahibi olduğunda, birimiz hasta olduğunda, veya birimizin çocuğu bir okul kazandığında dua etmiyor muyuz? Veya Allah gecinden versin birbirimizin yakınları vefat ettiğinde birbirimize, vefat eden insanlar için dua etmiyor muyuz? Birbirimize yaptığımız dua ile moral bul muyormuyuz?
İnsanlık tarihimize şöyle özet olarak bir bakacak olsak, hangi dine mensup olursa olsun, tüm din mensuplarının dua ile ilgili alakasını insan üzerinde meydana getirdiği olumlu tesiri nasıl görmezlikten geliriz.!
Ayrıca kendi yakın veya geçmiş tarihimize baktığımızda, zaferlerin bir öncesinde yapılan duanın önemini ve tesirini görmezden gelebilir miyiz?
Alexi Carrel, duanın insan için, peynir ve ekmek kadar önemli olduğunu ifade etmektedir. Dua insan için, et ile tırnağın durumu gibidir. Bugün yaşam biçimimizde, ibadetlerde eksiklik olsa dahi, çoğu insanımız birçok töreninde duayı eksik etmemektedir. İnsan dua ile moral bulmaktadır. Yoksa sen insanların moralli olmasını istemiyor musun?
Falanca binanın açılışında veya bir müessesenin açılışında tarihimizde ilk defa mı dua ediliyor?
Bu ataklı ataklı konuşan şahısa şunu söyleyebiliriz. "Bir resmi binanın yapılışındaki duadan endişe etme! O bina bir kul yapısıdır! Sen de ben de Allahu Teala’nın kuluyuz, duaya muhtacız!"
Ataklı ataklı konuşan bu şahısa demem odurki. "Sen istiyorsun diye hiç kimse senin dediğin gibi
olmaz! sen istiyorsun diye hiç kimse dua etmekten vaz geçmez!"
