Rahmetli Turgut Özal’ın hiç unutamadığım bir sözü var. Ben bir projeye başlamadan önce araştırır sonra kamuyoyunun önüne koyar ve beklerdim. Eğer muhalefet hiç araştırmadan ve alternatif proje sunmadan o projeye karşı ise, yola koyulurdum. Çok kısa bir süre önce Tayyip Erdoğan’ın gündeme aldığı projelere göz atalım* Şehir Hastaneleri
* Yerli Tohum Bankası
*Afrika'da kiralanan Tarım arazileri
*Su Kaynakları
*İsraf - Kıtlık
*Biyolojik salgın hastalık
*Ekonomik Kriz
*İnsanlığın inanç konusundaki buhranlardan kurtulmak için arayışı
“Bundan sonra hiç bişey eskisi gibi olmayacak” / “Bu süreçten daha da güçlenerek çıkacağız” demesini unutmayalım!
Daha başında bu ifadeler çok dikkat çekici ve iddialı değil mi?
Düşünün 4-5 yıl öncesinden her şehire devasa şehir hastahaneleri yaptıran Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan’da nasıl bir istihbarat var ki; özellikle muhalafetin bu kadar büyük hastahanelere ne gerek var! Kim gidecek bu hastahanelere israftır! Şeklindeki eleştirilere kulağını tıkayarak bu devasa hastahanelerin acil bir şekilde yapmış ve bu günlere yetiştirmiştir!
Öbür taraftan da Dev Sağlık Kompleksi İstanbul Başakşehir Şehir Hastahanesi’ni devletimiz yapmasına rağmen yollarını yapmayan bir belediye!
Neyse konumuz aslında bu değil, İstanbullular maalesef bu seçimlerinin bedelini ödeyecekler! Umarım en az zararla bu süreci atlatırlar!
Şimdi gelelim konumuza;
Belli sayıda bir ölüm Vakası yaşandıktan sonra son bulacak olan bu Corona salgınının arkasından tüm dünya kıtlıkla savaşacak... kıtlıkta Uzunca bir süre sürecek.. hemen arkasından büyük savaş... fakat sonunda tüm dünya selamete erecek.. Bu sürecin sonunda dünyayı huzur hakim olacak... fakat hastalık kıtlık ve savaşla geçecek olan bu Önümüzdeki birkaç sene biraz Zorlu geçecek... fakat endişeye Mahal yok... Devletimiz Bu günlerin geleceğini ta yıllar öncesinden biliyordu... Bu yüzden bu günlerin hesabını ve hazırlığını yapıyordu... hatırlarsanız Recep Tayyip Erdoğan Bundan yıllar önce Afrika'dan tarım için kullanmak üzere 50 yıllığına büyükçe bir miktar Toprak kiralamış.... diğer partiler ne işimiz var Afrika'da diye kıyameti koparmıştı... fakat Geçtiğimiz günlerde gözlerimizin önünde yaşanan bir Hadise, Erdoğan'ın aslında yaptığı her işi planlı ve programlı bir şekilde yaptığını.. Türkiye Cumhuriyeti'nin attığı adımları planlı attığını tüm dünyaya bir kez daha kanıtlamış oldu... hatırlarsanız Ukrayna IMF den borç para istemiş IMF ise, buna karşı Ukrayna'dan tarımda kullanmak üzere Toprak talep etmişti... "İyi de IMF ye bağlı olan devletler neden Ukrayna'dan faizli para yerine Toprak istesinlerki" diye soran olmadı... yine ayrıca 2011 yılında Recep Tayyip Erdoğan Tüm türkiye'ye ve tarım bakanlığımıza seslenerek "Sakın ha... yerli tohum üretin.. ve yerli tohum depolayın.. İleride lazım olacak" diye ikazda bulunmuştu... Fakat o günlerde herkes, "o zaman Bugüne kadar neden yerli tohum üretmediniz" diye Erdoğan'a saldırmıştı... bu hareket neydi biliyor musunuz... Erdoğan'ın yaptığı açıklamayı itibarsızlaştırma hareketiydi... fakat Devletimiz boş durmadı... o günden itibaren sürekli olarak yerli tohum üretmeye ve depolamaya başladı.. Çünkü Erdoğan kıtlık günleri geldiğinde, bugün tohum aldığımız ülkelerin bize tohumluk vermeyeceğini... ve ülkemizi açlığa mahkum etmeye çalışacağını çok iyi biliyordu... Nitekim Erdoğan bunun da tedbirini aldı ve Elhamdülillah şu anda o kıtlık günlerinede hazırlığımız tamam... Erdoğan'ın o günlerde tohum depolayın ikazını dikkate almayanlar...Roche gibi kocaman bir ilaç firmasının bugün neden ilaç üretmekten çok, tohum üretme işine yöneldiğini algılayamaz.. Düşünsenize... ülkemizin başına musallat olan bu kadar felakete... ülkemizin içinde Vuku bulan bu kadar hainliğe rağmen Erdoğan o günlerde duruma uyanmasaydı... önümüzdeki yıllarda roche firmasından tohum dilenecektik... ve belki de bize layık görülen zehirli tohumları tüketecektik... ama devletimiz var olsun... her türlü Tedbiri yıllar öncesinden aldı.. ve hiçbir şeye hazırlıksız yakalanmayacağız biiznillah...
işte arkadaşlar..! Türkiye derin devletinin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın taaa yıllar öncesinden uyandığı... ve hazırlık yaptığı bu işe batılı ülkeler daha yeni yeni uyanıyor... Tıpkı Türkiye'nin bugünkü salgına hazırlıksız yakalanmadığı gibi, inşallah yarınki kıtlık ve savaşa da hazırlıksız yakalanmayacak.
