Olgun YÜKSEL

Tarih: 24.09.2024 09:16

DÜNYA’DAN VE TÜRKİYE’DEN KISA KISA

Facebook Twitter Linked-in

 

Değerli okurlar, uzun zamandır yazamıyorum. Aslında yazmaya vaktim var ancak, o kadar çok ve hızlı giden olaylar karşısında nereden başlayacağımı şaşırmış durumdayım. En sonunda kısa kısa yazayım dedim. Başlayalım.

       Ukrayna-Rusya savaşı uzadıkça uzuyor. Başlı başına günlerce yazacağım konudur. Direkt sonucu yazayım. Devam. Siz deyin bir yıl ben diyeyim 2 yıl belki daha da fazla süreceğe benziyor. Batının beklediği Rusya’nın diz çökmesi gerçekleşmediği sürece devam eder. Nereye kadar? Bilmiyorum. Büyük ihtimalle nükleer kullanılana kadar.

        Kış geliyor,  kombileri açın. Doğalgaz bedava, demiyorum. Çünkü değil. Dengesizin biri 4 yıl önce bedava diyerek bağırıyordu. Karadeniz de gaz bulunduğu açıklandığında zırvalıyordu. Türkiye Mayıs ayında EXXON Mobil ile yıllık 2,5 milyar metreküp (ABD Şirketi) 10 yıllık LNG sıvılaştırılmış gaz alacağını taahhüt eden anlaşma imzaladı. Bu arada 1 Metreküp LNG, 600 Metreküp gaza tekamül ediyor. Bitmedi, SHELL ile 2027 yılından itibaren 10 yıl süre ile almak üzere 4 Milyar Metreküp LNG, anlaşması imzalandı. Bitti mi? Hayır. Fransız TOTAL ile 2027 yılından itibaren 10 yıl süre ile yıllık 4 Milyar Metreküp LNG almak üzere  anlaşmalar tamamlandı. 2027 yılından itibaren Rusya, İran ve Katar ile doğalgaz anlaşmaları için yeniden masaya oturulacak.  Tabi ki bu anlaşmaların içeriğini bilmiyoruz.  Benim söyleyeceğim cebine güvenen kombileri sonuna kadar açabilir.

        Kuzey Irak Bölgesinde Pençe-Kilit harekatı tüm hızıyla sürüyor.  Mehmetçiğimiz, Arslanlarımız,  SİHA’ların ve F-16’ların ulaşamadığı binlerce mağaraları tek tek temizliyor. Basın buraları göstermiyor. Ancak bildiğiniz savaş sürüyor ve bu mağaralar teröristlerden, uzun sürüyor olsa da temizleniyor.  Vatan uğruna bazen şehit haberlerini de küçücük kutucuklarda görüyoruz. Allah mekanlarını cennet eylesin. Çok büyük mücadele oluyor. Dualarımızı Mehmetçikler için esirgemeyelim. Allah yar ve yardımcıları olsun.

        Diyarbakır’da 8 yaşındaki bir kız çocuğu bizzat ailesi tarafından hunharca katledildi. Tam bir aydır tüm basın bu haberle doldu. Ailesi işlemiş olduğu kendi günahlarına şahit olan bu yavrucuğa acımadı. Kimseye hiçbir şey anlatmayacaklarına ilişkin birde köy imamı huzurunda Kur’ana el basarak yemin etmişler. Hocaya bakarmısınız? Hoca efendinin kendisi de bu haltları yiyormuş. Acayip bir köy ve acayip bir aile. O bölgeden bir vatandaşımız bu aileyi Lut Kavmine benzetmiş. Doğru benzetmiş. Bizim muktedirler de bu olayı siyasileştirmeyin diyerek ayar veriyor. Siz onu Milletvekiliniz Ensarioğlu'na söyleseniz daha isabetli olurdu. Faillerin bulunmasını istemek siyasileştirmek midir? İşin içine Hoca Efendi giriyorsa anlayışlarına göre evet. Küçük yavrucuğun mekanı  inancımıza göre elbette cennettir. Ayrıca mekanı cennet olsun demeye gerek yok. Allah, Peygamberlerin makamını nasip etsin. 

        İsrail, katliamlarına devam ediyor. Bundan 5-6 yıl önce ABD’nin yıkılacağını ve bölüneceğini iddia etmiştim. İnancım odur ki İnşallah gerçekleşir, İsrail’in eylemlerinin, bu görüşümü hızlandıracağını umuyorum.  Batı’nın dayattığı hümanizm, İnsan Hakları, Demokrasi söylemlerinin tamamının yalan olduğu tüm Dünya tarafından teyid edilmiştir. Batı medeniyetinin nasıl bir şey olduğunu önceki yazılarımda tarihsel örnekleriyle anlatmıştım. Tarihte Türk Medeniyetlerinin dışında bir Mısır, Hitit, Yunan, Roma, Çin medeniyetlerinden söz edilmesi yerindedir. Ancak tarihte, Fransız, Alman, İngiliz Medeniyetlerinden söz edilemez. 500 yıllık pis geçmişlerini tüm Dünya'ya  dayatarak  medeniyet öğretmeye kalkan gerçek Barbarların bizlere medeniyet öğretmelerine asla katlanamadım ve halen katlanamıyorum. O nedenle Batı ülkelerinde yaşama imkanım olmasına rağmen ısrarla reddettim ve gitmedim.  Halen bir tarafım Gurbetçidir. Kanaatimce İsrail kendi sonu ile birlikte ABD’nin de sonunu getirecek. Kasım seçimlerini dikkatlice izleyin.

         Türk Birliğinin kurulması hızlandı. Buna bazılarımız TURAN diyor. Adına ne derseniz deyin fakat,  tarihte Türk Dünyasının en zayıf ve en aciz olduğu dönem, 20. Yüzyılı geride bıraktık. Israrla desteklediğim bu birliğin ete kemiğe dönüştüğünü gördükçe heyecanlanıyorum. Türk birliği varlığımızın teminatı, tarihimizin yeniden canlanmasıdır. Avrupa’da başlayan Milliyetçilik akımlarını yakalayamadığımız dönemlerde birbirlerini tüketen Türk Boylarının sonu Rus ve Çin esaretiyle sonuçlandı. 19. Yüzyılda Avrupa’da başlayan ve bizim 20 yüzyılda Ulu Önder Atatürk’ümüzün inşa ettiği Ulus Millet bilinci eğer binlerce yıl önce atalarımızda da olsaydı Dünya çok başka durumda olurdu.  Can Azerbaycan-Türkiye bu birliği zaten kurdular. Sıra aynı bilinç ile diğerlerindedir.

       Ekonomik sıkıntılar tüm hızıyla devam ediyor. Dönem, mevcudu muhafaza etme dönemidir. Yıllardır, Topraklarınıza sahip çıkmanızı, köy yerlerindeki yapılarınızı korumanızı, topraklarınızı evinizin ihtiyacını görebilecek şekilde ekmenizi, dikmenizi önermiştim. Şimdi daha fazla öneriyorum. Köylerinizde başınızı sokabilecek bir barakanız dahi olması hayatınızı ileride kolaylaştıracaktır. Nakitsiz dönem yaklaştı. Çok fazla savaşlar dönemi yaklaşıyor. Dünya yeniden dizayn ediliyor. Aynı sözleri tekrarlamak istemiyorum.  İster yapın, ister yapmayın. Benden uyarması. 

Kalın Sağlıcakla…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —