Toplumun faydasına matuf yapılan her iş, yapan kim olursa olsun peşin olarak en azından saygıyı hak etmiş demektir.
İster kişisel, ister toplumsal faydalı her iş; o işi yerine getirenin teşekküre muhatap olması , teşvik meyanında da ehemmiyete haizdir.
Bir ev reisinden, temizlik işçisinden, bir vali veya belediye başkanına kadar toplumsal bazda üretime katkı sağlayan kim olursa olsun görmezden gelinmemelidir.
Neticede insanız ve takdir edilmek, teşekküre muhatap olmak, motive eder.
Bir iş yerinin işçisi bir kurumun amiri olmak elbette ki farklı görevlerdir, farklı statülerdir.
Emek verip üreteni kıskanmak yerine, şükranla yadetmek toplumun dayanışmacı ahlakına ciddi katkılar sağlar.
Resmi kurumlar için de durum aynıdır.
Mesela, Altınordu Belediye Başkanı sayın Ulaş Tepe, güzel işler yapıyorsa hiç yüksünmeden dillendirilmeli, basında, medyada hak ettiği yeri bulmalıdır.
Yine mesela, OBB Başkanı sayın Dr. M.Hilmi Güler, güzel, uzun soluklu işler yapıyorsa, bunu öncelikle görmesi gerekenler görmeli ve takdiri esirgememelidir.
Bu, her icraat sahibi için geçerlidir.
İnsan ki, takdir edilmekten hoşlanır. Zira bu, yaradılıştan genlerimizde mevcuttur.
Daha net bir ifade ile eser ve değer üreten, günün sonunda toplumun takdir etmesini bekler. Bu gayet insanidir kuşkusuz..
