Bugün, 3 Aralık 2024 Salı

Muzaffer GÜNAY (ÇOCUK MASALLARI)


EŞEKLER VE CEYLAN

ÇOCUK MASALLARI


 

Eski zamanlarda bir avcı varmış. Bu adam, geyik, dağ keçisi, ceylan avlarmış. Bir gün, yavru bir ceylan yakalamış, evine getirmiş.

Onu ahıra kapatmış. Ahırda eşekleri ve öküzler varmış.

Ceylanı gören eşekler tepinmeye başlamışlar. Çünkü, onu bir eğlence olarak görmüşler. Fakat, ceylan çok korkmuş. Ahırın içinde köşe bucak kaçmaya başlamış.

Eşeğin biri kıs kıs gülmüş ve alaycı bir şekilde:

- Madem bu kadar incesin. Ne işin var burada, git bir saraya padişah ol!

Başka bir eşek ise şöyle alay etmiş:

- Madem bu kadar ince ve naziksin, ne diye padişah olmuyorsun?

Başka bir eşek ise, ceylânı saman yemeye davet etmiş.

Ceylan ise:

-Yemeyeceğim, hiç iştahım yok, demiş.

- Fazla ısrar etmeyiz. Ona göre...

Ceylan:

Size işin doğrusunu söyleyeyim. Ben saman yemem, onu ancak siz eşekler yersiniz. Ben ise, yeşil otları severim. Önüme konulanı değil, kendi seçtiğimi yerim. Dağlar, kırlar, bayırlar, benim hem gezi, hem de yiyecek alanlarımdır. Siz, işinize bakın...

Bir eşek:

-Gevezeliği bırak! Demiş.

Ceylan:

-Asıl siz gevezelik yapıyorsunuz. Ben, doğru söylediğimi göbeğimle ispat edebilirim.

Eşekler gülüşmüşler:

-Ne varmış göbeğinde?

-Misk.

-O nedir?

- Güzel kokudur.

Eşekler, birbirlerine şaşkın şaşkın bakarlarken, ceylan devam etmiş:

- Fakat, sizde bu kokuyu hissedecek burun nerede?

Siz, ancak, pisliğin kokusu alırsınız.

Eşekler, ortalığı velveleye vermişler. Tepinerek ahırda büyük gürültü koparmışlar. Bunun üzerine avcı ahıra inmiş. Ceylanı alıp dışarı çıkarmış. Ceylan, avcıya demiş ki:

- Onların arasında kalmaktansa, ölmeyi tercih ederim. Çünkü bunlar, temizlik nedir, güzel koku nedir, öz-gürlük nedir hiç bilmiyorlar...

(Avrupa Masalı)