Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet Ali AYDIN


EVLERİMİZ-6 KADERİNE TERK EDİLMEK

EVLERİMİZ-6 KADERİNE TERK EDİLMEK


Yaşlılarımızın bir sözü vardır, tamda bunlar için söylenmiş."Eskiye rağbet olsa bir pazarına nur yağardı" diiye. Aslında eskiyince, yaşlanınca terk edilmek insanın veya eşyanın kaderi olmamlı diye düşünüyorum. Biz eskileri terk eder, korumaz ve kollamazsak gün gelir bizde yaşlanır ve eskirsek aynı akıbet bizi bekleyecek demektir.

Çağımızın en önemli hastalığı, yeni karşı duyulan açlık. Her şeyin yenisine karşı bir aç gözlülük söz konusu. Terk edilmeyi hak etmeyen çoğu şeyi maymun iştahlılığımız nedeniyle acımasızca terk ediyoruz.

Bu terk edilmiş ev bir zamanlar belki de buranın en güzel eviydi ve içi hayat doluydu. Hikayesini anlatabilse bize neler söylerdi kim bilebilir. Zamanında bunu barınmak için özene bezene yapanlar belki de yeni yaptıkları bir beton yığınına tercih edip bu güzelim yuvayı terk ederek harab olmaya bırakmışlar. Ne hazin değil mi?

Bizlerde günün birinde yaşlanacağız Allah ömür verirse, kimimiz yaşlandık mesela. Ben yaş yetmişe dayandı. Şimdi yaşlandım diye terk mi edilmeliyim. Veya çalışamıyorum, iş göremiyorum ve kazanamıyorum diye yüzüstü bırakılmalı mıyım? Fkat galiba zaman oraya doğru akıp gidiyor.

Nice anne ve babalar canlarından çok sevdikleri yavruları tarafından terk edilip huzur evi denilen huzursuzluk yuvalarına terk edilmiyorlar mı? Halbuki onlar yavruları için gecesini gündüzüne katmış, saçını süpürge etmemişler miydi? Bu muameleyi hak etmiş olamazlar. Ama zamanın acımazsızlığı, evlatların da vefasızlığı çoğu ebeveynleri bu sona doğru sürüklüyür.

Yapayalnız, bir kırın ortasında kaderine terk edilmiş, camların yerine çakılı tahtalar almış, duvarlarındaki taşlar yer yer dökülmüş, kapısı, bacası yıkılmaya yüz tutmuş, ocağı sönmez olmuş ve içinde barındırdığı insanlar ona sırtını dönmüş. Ne acı bir durum. Kim bu hale düşmek ister ki? Ama düşüyoruz işte.

Bütün mesele bu değil mi? Ölümüne bağlandığımız dünyayı bile terk ettiğimize göre sevdiklerimiz de terk edebiliyoruz. Ama böyle olmamalı demek de bir işe yaramıyor.