Bugün, 30 Nisan 2024 Salı

Hüsnü YÜCEL


FINDIK ÜRETİCİSİ NE HALİ VARSA GÖRSÜN


Artık fındık üreticisine acımıyorum. Artık yaş veya kuru demeden fındığınızı koşa koşa tüccarların kapısına indirmeye başladınız. İlgili odaların uyarılarına kulaklarınızı tıkadınız ve tefecileri oksijen çadırından çıkartıp derin derin rahatlattınız. 

BORSA ohhh etti size , 6 TL den açılan piyasayı da düşürdü ve kabuğuna çekildi. Şimdi tıs tıs gülüyor ve cukkalarını doldurma sevincini yaşıyorlardır herhalde. Kendi ürününüze ve kendi emeğinize sahip çıkamazsanız işte böyle üç beş tefecinin esiri olursunuz. Çok da umurumda değil artık. Biz yazdık,  biz okuduk ve tefeciler de selamı sabahı kestiler bizden. Herkes kendini biliyor. Kimlerin bam teline bastığımızı kendileri gayet iyi biliyorlar. Fındık sanayinin içinde olan ve sadece fındık alıp istihdama katkı sunan iş adamlarımız bizim gözbebeğimiz. Bizim onlara serzenişte bulunmamız ne haddimize düşer ne de bize yakışır. Ama üreticimizi sık boğaz eden ve onun emeğini sönüren üç beş tefeciyi de uyarmak istedik. Ama kimin umurunda. Bu çark ve bu düzen böyle kurulmuş böyle devam edeceğe benziyor. 

Araştırdım tefecilik ve faizcikik Ordu’ya 1930 larda gelmiş ve devam ediyor. İndirin kardeşim fındıklarınızı. Yaş da indirseniz alıyorlar. Fındık değirmenlerinin önü köyden indirilen yaş fındıklar ile harman yerine dönmüş. Yiyin tefeciler yiyin. Tıskırıncaya kadar yiyin. Üretici bundan memnun ise bana da daha bu konuyu yazmamak düşer. Çünkü benim 100 kg. fındığım ya olur, ya olmaz. Bu mesele ben sen meselesi değil. Bu mesele Ordulu üreticinin meselesi. Biz de bu şehirde yaşıyoruz. Bu şehirde 37 yıldan beri mühendislik yaparak rapidonun ucu ile çizdiğimiz alınteri projeler ile ekmeğimizi kazanıyoruz. Alınteri ile kazanananlara selam olsun. Üreticiyi sömürenlere selamım olamaz. 

Üreticim uyan artık. Borsanın oyununu hep beraber bozmalı idik. Ama bozamadık. Daha ne diyeyim benim güzel kardeşim. Bu oyunu bozmadan yüzünüz gülmez. Tercih sizin.