Karadeniz bölgemizin ürünü olan Fındık ile ilgili 2021 yılı hasadı şu sıralar devam ediyor. Bu arada 2021 ürünü Fındık fiyatları kilogramı 27 lira olarak açıklandı. Devletimiz bir türlü fındığın kilosuna 30 TL. diyemedi... Herhalde bu 30 TL rakamı gelecek seneye saklanıyor. Bu rakam ihtimalki gelecek sene kullanılacak. Otuz rakamı şöyle kuvvetli bir şekilde "ottuzz lira" şeklinde yüksek sesle söylenirse, bu söyleniş tarzı insan psikolojisi üzerinde olumlu bir tesir meydana getirebilir, belki böyle hesaplanmış olabilir.
2022 ürünü Fındık fiyatı da böyle geçiştirilebilir. Bir yıl daha zaman kazanması yapılabilir. Gidişat bizi bu yoruma götürüyor. Peki ondan sonra ne olacak?... Öyle anlaşılıyor ki bir oyalama taktiği ve polemik sürüp gidecek.
Fındık üreticisi 2021 ürünü olan kilogram başına verilen 27 TL fiyatı buruk bir şekilde karşıladı, haklı olarak mutlu olamadı, sevinemedi.
2021 ürünü Fındık fiyatına "3 TL" daha eklenemez miydi? Bu çokmu zor bir şeydi? Eğer 2021 yılı ürünü olan fındığa kilogram başına 30 TL denseydi, daha mantıklı olur, üretici moral bulurdu.
İşin ilginç bir boyutuda, açıklanacak Fındık fiyatının ihracatçılar tarafından daha önceden biliniyor olması ve yazılı basında açıklanması.
Ülkemizde Fındık ürünü ile, ticareti ve ihracatı ile ilgili o kadar çok polemik yapılıyorki, bu durum bize konunun önemli olduğunu gösteriyor.
Yazılı ve görsel basından öğrendiğimiz haberlerde "Ülkemiz şu kadar Fındık sattı, şu kadar dolar gelir elde etti" haberini genelde duyuyoruz. Bu haberleri aldığımız zaman hem ülke olarak, hem bölge olarak seviniyoruz memnun oluyoruz. Fakat, üreticimizin haklı olarak bir endişesi var o da şu, fındık fiyatı hak ettiği ölçüde üreticiye yansımıyor. Eğer üretici yanılıyorsa, çağdaş bir yaklaşım biçimi olarak bu konudaki etkili ve yetkililerin üreticiyi aydınlatacak bilgi vermesi gerekir. Bu aydınlatıcı, ikna edici, şeffaf bilgi verilmeyince kuşkular kuvvetlenmekte, özellikle yerel basında fındık konusu ile ilgilenen kuruluşlarda "Fındığı yedirmeyiz, buna dur diyeceğiz" manşetleri atılmaktadır.
Hiç bir etkili ve yetkili de "arkadaş! Siz böyle şeyler söylüyorsunuz! Yok böyle bir şey" demiyor. Bu, iki kişinin karşılıklı oynadığı ancak tek başına oynanılan, galibi belli satranç oyununa benziyor.
Bir fındığın içinde hatırı sayılır bir oranda yağ miktarı vardır, şeker oranı ise yüzde beşin altındadır. Son yıllarda Fındık öyle tatlılaştıki, bu tada alışan bir daha bırakamıyor. Yani fındığın içindeki şeker oranı adeta yükseldi.
Öyle anlaşılıyor ki Fındık, sadece fındıktan, normal bir üründen ibaret değil. Fındık ekonomisinin etkisinin, siyasi boyutları, uluslararası boyutları var. Bizim bilemediğimiz boyutları var, ihtimalki aşılamayan boyutları var.
Avrupalı bazı devletler, Afrikalı bazı devletlerden ham petrolü, örneğin bir dolara satın alıp, birkaç kilometre uzakta işleyip o ülkelere yüksek fiyata satıyorlar. Biz bu durumu, bu sömürüyü hoş karşılamıyorduk. Benzeri durum sanki bizim için de söz konusu. Varsa eksik bilgilerimiz etkili ve yetkililer bizi aydınlatsınlar bizde üreticiler olarak ülkemiz için katkıda bulunalım.
2022 yılı Fındık ürünü bakalım hangi polemikleri yaşatacak? Gelecek sene göreceğiz.
Tüm bu polemikler bizi şu yoruma götürüyor. Fındık, fındık üreticilerine bırakılamayacak kadar yağlı! ve tatlı! bir ürün.
