Bugün, 21 Kasım 2024 Perşembe

Muzaffer GÜNAY (GİZEMLİ HİKAYELER)


FİŞİ KİM ÇEKTİ?

GİZEMLİ HİKAYELER


 

Kadın, çamaşırlarını, yıkamak üzere makinasına yerleştirdi.

Makinayı çalıştırdı, çamaşır yavaş yavaş makinanın içinde döndürülmeye başlandı.

Biraz sonra..

Bir kaç dakika sonra, kadın, makinayı kapatmak için elini götürdü.

Çok kötü bir şey oldu. Makinada elektrik kaçağı vardı.

Makinaya su veren metal musluktan, narin vücuduna hızlı bir şekilde 110 voltluk elektrik akımı geçiyordu. Kadın, artık hayattan ümidini kesmişti.

Bir kız çocuğu içeri girdi. Çocuk gitti, fişi çekti. Bu çok tehlikeli bir hareketti gerçekte. Fakat, kız çocuğuna hiç bir şey olmadı. Fişi çeken çocuk gitti veya kayboldu.

Bütün bunlar birkaç saniye içinde olmuş, kadın, mutlak bir ölümden dönmüştü.

Kendine geldiğinden kızı Yasemin baş uçundaydı. 13 yaşında olan Yasemin, tuhaf ve kederli bakışlarla anesine bakınıyordu.

Kız, birden bire dışarı çıktı. Çok korkmuştu çünkü. İmdat istemek için fırlamıştı dışarı.

Kadın, artık şoku atlatmıştı. Yavaş yavaş ayağa kalkmaya çalıştı, toparlanamadı, gerisin geriye düştü. Biraz sonra bir daha denedi.

Kız:

- İmdaaat, anneme yardım edin!..  İmdaaattt!..  Hey!  Yetişin! İmdaatt!.. Diye yeri göğü yırtan bir sesle haykırdı durdu.

Evleri yalnız bir yerdeydi ve bu imdat nidaları, hiç bir sonuç vermedi.

Kadın, yine ve yeniden doğrulmak, ayağa kalkmak amacı ile devindi, iki elini zemine dayayarak zor bir hal, yarım vaziyette ayağa kalkmak üzereydi. Fakat o kadar sersemlemiş haldeydi ki, yeniden düştü, ama, bu kez, oturabildi. Demek, yavaş yavaş kendine geliyordu.

Kız, içeri girmeye korkuyordu. Artık, birilerinin yardıma geleceğine dair ümidi kalmamıştı. Kalbinin Çarpıntısı o kadar fazlaydı ki, her an korkudan canı çikabilirdi minik kızın.

Kadın, bir kere daha denedi ve nihayet ayaktaydı.  Nasıl kurtulduğunu anlamak için önce fişe baktı.

Şaşırdı. Fiş çekilmişti. Yoksa, çoktan ölmüş olmalıydı.

Bunu kim yapabilirdi? Bu deliliği?.

Elbette kızı.

Başka kimse yoktu ki..

Kadın, belini tutarak ve titrek bir vaziyette evinin kapısına çıktı. Kızının sırtı eve dönüktü ve kendisini göremiyordu.

Kadın seslendi, titrekçe bir sesle:

-              Yasemin!

Kız duymadı.

Kadın:

-Yasemin, kızım, Yasemin!..

Kız, rüyadan, kötü bir rüyadan irkilerek uyanmış gibi başını çevirdiğinde, annesini görünce, ne yapacağmı, ne diyeceğini şaşırdı. “Anne, annee” diyerek yanına koştu. Anne kız sıkı sıkı kucaklaştılar.

Yasemin:

-Anneciğim, anneciğim!.. Diye ağlıyordu.

Annesi:

-              Kızım, dedi, bir daha böyle bir çılgınlık yapma!.

-              Ben kötü bir şey yapmadım anne!

Annesi:

-              Sakın bozuk bir fişi prizden çekmeye kalkışma bundan böyle. Yoksa ölürsün yavrum.

-              Ben fiş çekmedim ki anne.

Kadın şoke olmuştu. Haklıydı. Çünkü gerçekten kızı çekmemişti fişi. Yine kızı yaşında bir başka kız çekmişti fişi ve hemen kaybolmuştu. O kız gözlüklüydü.