17 Temmuz'dan bu yana Fındık dolayısı ile Ordu / Gülyalı İlçesi Hoşköy Mahallemizde kaldığım iki aylık süreçte, bir taraftan yeni mahsulü toplamanın, diğer taraftan da yeni belirlenen fındık fiyatının amele yevmiyelerini karşılayabilecek mi ? endişesi ve tereddütleri içerisinde geçen zamanın ardından fındık fiyatı yine hayal kırıklığı yaratmış ve fiyasko ile sonuçlanarak bir kez daha üreticilerimizi perişan ve şoke etmiş, bir de akıllara zarar belirlenen 8.75 TL'lik. Kilo başı maliyet ile de üreticilerle alay edercesine tavırla şaşkına çevirmiştir.
Bugün belirlenen bu maliyet, hangi kritere göre ortaya atıldı bilinmez ama, bildiğim bir şey var ise, o da döviz girdisi olarak ihracat gelirimizin 1. Sırasında yer alan fındığı tanımayan Urfalı bir Tarım Bakanının oluşudur.
Elbette fındığı bilmeyen birinin üretici ile alay edercesine 20 TL. olması gerektiğini belirtecek kadar sorumsuzca ifadeler sarf ederek üreticiyi ezdirmeyiz ifadeleri gerçekle bağdaşmayan ve çelişen talihsiz beyanlardır.
Özellikle engebeli araziler üzerinde olmayıp, düz arazilerde belirlendiğini düşündüğüm kilo başı maliyetin ise 8.75 TL. olması da bu aymazlığın göstergesidir.
Şayet engebeli araziler ölçü alınmış olsa idi bu rakamın 12.- TL.’den aşağı olmazdı. Aksine düz arazideki işçilik ile eğimli ve engebeli arazideki bir değildir.
Gerçekten ben de bir fındık üreticisi olarak şahsen kuruşu kuruşuna belirlediğim ton başı yıllık maliyetin 12.000.- TL.'nin altında olmadığıdır. Hal böyle olunca üreticiler şimdi bundan sonrası için yapılacak olan filiz alma, ilaç atma, bahçeleme, gübre ve sair bakım işlemleri için kara kara düşünmektedir.
Elbette gelecek fındık mevsimine kadar üreticinin masraf yapmak durumu ortada iken Peki soruyorum sizlere ? Bu yıl maliyetin altında fiyatla satılan fındıktan elinde arta para kalmayan üretici bu masrafları nereden nasıl karşılayacak ?
Şüphesiz üretici bu ihtiyaçlarını yine tüccara, tefeciye borçlanmak suretiyle ihtiyaçlarını karşılayacak ve taa ki, gelecekte (Ağustos ayında) elde edeceği üründen alma umudu ile yaşayacaktır.
Bir de sözde üreticinin düşünüldüğü iddiası ile TMO tarafından belirlenen ve dönüm başına 56 kg. fındık alma vaadi ile belirlenen 10,50 TL./kg. fiyat, kesintiler düşünüldüğünde, yine tüccar seviyesine düşerek rantiyecilerin ekmeğine yağ sürmüş ve üreticinin haklarını korumaktan uzak kalmıştır.
İşte, rantiyecilerin elinde oyuncak olan fındık, randıman düşüklüğü nedeniyle bir de randıman farkı kesilmek suretiyle daha da aşağı bir fiyatla 7.00 TL. ile 8.50 TL.'lik fiyat aralığında alınmaya devam etmektedir.
Üreticinin üretmiş olduğu herhangi bir ürünün, dünyanın neresinde maliyetinin altında satıldığını bilen var ise söylesin !
Bugün maliyetinin altında üreticinin elindeki ürünleri almak suretiyle fındık üreticisini yoksulluğa terk edenler utanmalıdır.
Üreticilerimiz bir yıl boyu temizleyerek bekçiliğini yaptığı fındık bahçelerinden elde etmiş olduğu ürünün nerede ise tamamını her yıl Güneydoğu'dan (Dışarıdan) gelen çoğu 12 ile 17 yaş aralığında çalışan işçilerin başındaki ağbabalara teslim etmek zorunda bırakılmaktadır.
Her türlü denetim ve kontrolden yoksun biçimde devam eden fındık toplama işlemi, birilerinin vicdanına bırakılmış ve gerektiğinde bölge insanımızı tehdit eder boyutta yevmiye kargaşası içerisinde hak etmedikleri paraları insanlardan tehditle söke söke almaktadırlar.
Gerçekten Karadeniz fındık üreticisinin alın terini her yıl sömürenlerin topladığı bu paraları nerelere aktardıkları ve yatırım yaptıkları araştırılmalıdır.
Çünkü bazılarının pervasızca alenen sözde özgürlük teraneleri ile işçi kimliği altında PKK propagandası yaptıkları dahi görülmüştür. İşte bölgemiz adına gelecek için en büyük tehlike de budur.
Çünkü zaman zaman münferit kavgalar olsa da kamuoyuna yansımayan yönü ile Karadeniz üreticisinden haksız kazanç elde edenler, topladıkları milyarlarca Lira parayı nasıl ve nerelerde kullandıkları dikkate alınmalıdır.
Tüm bunların yanında bir büyük tehlike de Ülkemizde en büyük İhracatçı konumunda olan Oltan Gıda’yı satın alan FERRERO denen İtalyan devi, dünya fındığını kendi tekeline almak suretiyle istediği fiyatı uygulamakta ve bununla da kalmayıp, gençleştirme adı altında Karadeniz üreticisinin elindeki arazileri kiralama yöntemi ile tamamen eline geçirmeyi planladığı ifade edilmektedir.
Üreticilerimizin ve devlet yetkililerinin bu konuda uyanık olmaları ve bu oyuna gelmemeleri, üreticileri yok edecek projelere dur demeleri gerekmektedir.
Dilerim bundan böyle gelecek açısından üreticilerin lehine sonuçlanması ve fındığın hak ettiği değeri bulması temennilerimle…..!
