Irak, kendisinden taaa! 13 bin km uzakta olan Amerika Birleşik Devletlerine nasıl bir kötülük yaptıysa!
Amerika Birleşik Devletleri ve ortakları 1991 yılında Irak'a, fil'in züccaciye dükkanına girmesi gibi girdi.
Amerika ve ortakları, Irak'ı ve içindeki insanları, müslümaları, yaktı, yıktı mahvetti, perişan etti. Irak onca geçen zamana rağmen hala perişan vaziyette...
Amerika Irak'a yerleşmek için ırak'a fiziksel şiddet uyguladı. Bunun neticesinde Irak'a fiziksel olarak yerleşti, bir türlü Irak'tan çıkası gelmiyor. Amerika taktik icabı bazen ıraktan çıkacağını söylüyor, herkes sevinmeye başlarken Irak’ta bir bomba patlıyor, bir olay oluyor, Amerika Irak’tan çıkmaktan vazgeçiyor... Adeta şaka yaptım... Şaka yaptım diyor.
Irak yöneticileri maalesef, şu anda celladına aşık kimse konumundalar. Amerika, ne zaman, ıraktan çekileceğiz dese, Iraklı yöneticiler ‘ne olur! Çekilmeyin’ diye Amerika’ya yalvarmaktadırlar. Ne hazin bir durum... ! Irak’ın, kendisini maddi ve manevi açıdan perişan etmiş düşmanının vicdanına sığınması ne acı bir durum...
Şu sıralarda Irak'ı Papa ziyaret etti. Papa’nın Irak'ı ziyareti akla şu soruyu getiriyor. Acaba, Irak’a fiziksel yerleşmeden sonra zihinsel yerleşme mi yapılmak isteniyor? Bundan yıllar önce, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçilen Barack Obama, İslam ülkelerine ilk ziyaretini Mısır'a yapmış, ziyaretinde Mısırlılara "esselamü aleyküm" diye konuşmaya başlamıştı. Sonrası malum... ABD nin müslümalara zulmü başlamıştı. Acaba bunun sebebi, Mısırlıların dolayısıyla müslümaların, Obama’nın selamına cevap vermeyişi, karşılık vermeyişimi idi... Tabii sebebi bu değildi. Obama’nın selamı İslam dünyasını tavlamak içindi... Amerika’nın müslümalara sempatik görünme çabasıydı... Bir taktikti...
Papa’nın ıraklılara konuşmaya "esselamü aleyküm" diye başlaması da, Papa’nın, müslümanlara, şirin sevecen, görünme çabası olduğunu görmekteyiz.
Papa, Tanrıdan af dileyecekmiş... Öyle ya bunların günahları ve suçları çok... Bunlar suçu işlerler, ondan sonra günah çıkarırlar, tertemiz bir hale gelirler. (yeni günahlar işlemek için...) Kamuoyunu tavlamak, gönlünü almak için "özür" dilerler, olur biter. Bunların genetik ahlakı, felsefesi böyledir.
50 sene önce bir soykırım yaparlar, ondan sonra "hata yaptık" "yapmamalıydık" "özür dileriz" derler. (güya biz de diyeceğizki 'ne kadar anlayışlı! ne kadar erdemli! insanlar! hatalarını itiraf ediyorlar!') Halbuki atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiştir bile. Papa, Irak’ta bitmek bilmeyen savaş, terör neticesinde ülkeden ayrılmış Hıristiyan nüfusun azalmasından endişe ediyormuş...
Irak'ta Papa'nın ziyareti nedeniyle 6 Mart 'ulusal hoşgörü' günü olarak ilan edilmiş...
Ulan Saflar! Amerika ve müttefikleri Irak’ta yapmadıklarını bırakmadı, Irak'ta ne şeref ne haysiyet bıraktılar, öldürdüler yağmaladılar, hala da yağmalıyorlar... Bu hoş görüyü onlar değil de, Irak mı gösterecek ? Bu hoşgörü ezen den değil de, ezilen den mi! bekleniyor?
Velhasıl, Papa’nın Irak’ı ziyareti, çoğunluğu Müslüman olan Irak’ın maddi ve manevi kalkınmasına katkıda bulunmak için değil, Hıristiyanlık adına neler yapabilirim, diye Irak'ta keşif yapma, nabız yoklama ziyaretidir.
Celladına aşık olmuşsa bir millet,
İister ezan, ister çan dinlet.
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet,
Müstehaktır ona her türlü zillet.
(Ömer Hayyam)
