Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Abdullah ALTAŞ


FRANSA HIRÇINLIĞI

FRANSA HIRÇINLIĞI


 

Fransa, kendisinin asimile ettiği insanlar tarafından asimile edilmesinden korkmaktadır.

  Bundan dolayı sahte bir mızıkçılık çıkarıp, kavga çıkarıp, müslümanları fransadan çıkarmayı düşün mektedir.

Fransa, içindeki müslümanlara, ya bana benzersin,  ya  benim gibi düşünürsün, ya benim gibi inanırsın, ya benim gibi yaşarsın, yada ben bir yolunu bulur, seni Fransa'dan çıkarırım düşüncesini taşımaktadır.

   Macron normal bir Hristiyan dahi olamaz... Çünkü başkasının dinine ve peygamberine hakaret ettiğinde, karşı tarafın da kendi peygamberine ve dinine karşılık vereceği endişesi taşıması gerekirdi, fakat böyle bir endişe taşımadığını görmekteyiz.

   Siyasi hayatta, genelde gördüğümüz şudur. Bir siyasetçi, bırakın cumhurbaşkanı olmayı, başbakan oluncaya kadar, çok badireler geçirir. Parti kurmak, seçim çalışmaları, seçime girmek, kaybetmek, aradan geçen yıllar... Yeni bir seçime hazırlanmak, koşuşturma, yorulma... Karizma haline gelmek... Tabi bu arada yaş ilerliyor, yaş kemale eriyor... Kısmetse yıllar sonra başbakan oluyor.

   Fakat Fransa'nın erkek müsveddesi macronu, birileri arkadan itiklercesine kısa sürede bahtını açıyor ve cumhurbaşkanı yapıyor. Öyle anlaşılıyorki kendisini bu makama itikleyenlerin istekleri mutlaka olacaktır. Hakkını yemeyelim macron da ahde vefa gösterip, kendisini başkan adayı gösterip seçtirenlere vefa borcunu ödüyor. (hele bir ödemesin bakayım... basın, macronu mahveder. Ne anası yaşında bir kadınla evlenmişliği kalır, ne de başka bir şeyi...)

   Kaynağı batı olan üst akıl, dizayn etmek istediği ülkede, bunun kolay olması için o ülkenin başına üretken olmayan, kişiliksiz, kendisine köle olan kişileri bir şekilde gücünü kullanarak, entrikalar sonucunda getirirler.( Ciddi ve kişilikli olan tepki verebilir itaat etmeyebilir.)

    Macron'un daha genç yaşında, o kadar siyasetçinin, tecrübeli, yaşı kemale ermiş insanın İçerisinde hızla ilerleyişi bizi böyle bir yoruma götürmektedir.

     Başkan müsveddesi Macron, kendisinin, Türkiye ve Erdoğan 'a onca hakaretin arkasından şöyledediğini basından öğreniyoruz."Türkiye ve Erdoğan, Fransa' ya saygılı olmalıymış! " 

     Adamlar saygı görmeğe o kadar alışmışki, alıştırılmişki, saygı görmek adamların ruhlarına işlemiş. Bu adamlar saygı göremezse çıldırırlar, yoksa iş klinik vakaya dönüşebilir.

    Başkalarının kutsallarına hakareti basın hürriyeti, fikir hürriyeti kabul eden ilkel ilkel ve faşist yapıya sahip olan Fransa, Dünyanın en ünlü politika dergileri arasında bulunan Brüksel merkezli Politico Europe dergisinde yayımlanan “Fransa’nın tehlikeli laiklik dini” başlıklı eleştirel makaleyi Fransa’da yarattığı rahatsızlık nedeniyle sildirmiştir.

     Fransa' nın ve yöneticilerinin bu hastalıklı ruh halini hukukun içinde kalarak artık birilerinin sü reç içerisinde düzeltmesi, Fransa 'yı bu narsistlikten kurtarması gerekir.

      Macron' bu hırçınlığı bana sarkozi'yi hatırlatmaktadır. Sarkozi de, Türkiye 'ye karşı hırçın ve saygısız idi. Seçimlerde kaybetmişti. Kimbilir belkide sıra Macron' da.