Fransa'nın komünist cumhuriyeti diye resmi bir adı yok ama, uygulamaları özellikle İslam dinine müslümanlara, camilerine, vakıflarına, yayınevlerine karşı bir mücadelesi söz konusu.
Fransa’daki müslümanların camilerinin neredeyse yarısı kapatılıyor. İslami hizmet veren sosyal yardım dernekleri kapatılıyor. İslami hizmet veren yayınevleri kapatılıyor. Fransanın kendisine göre suçlu gördükleri müslümanlar tutuklanıyor. Bu uygulamanın daha gerisi gelecek gibi gözüküyor.
Fransa, oradaki müslümanlara, yaptığı uygulama diliyle, beden diliyle şunu demeye çalışıyor. "Siz hala fransızlaştıramadıklarımızdanmısınız? "
Evet! İşte bütün mesele burada! Fransızlaşırsan problem yok! Ama, fransızlaşamazsan! Bu işkence, bu zulüm devam eder. Demek istiyorlar.
Emmanul Macron'un ruhi kimyası bozulmuş, asabileşmiş, psikolojik bir rahatsızlığı söz konusu olabilir. Konuşurken jest ve mimiklerinden bunu anlayabiliriz. Hele bunların konuşurken boğazlarından çıkardıkları bir ses varki (Bizdeki yumuşak g' ye benzeyen bir ses) konuşulan kelime içindeki bu ses boğazdan çıkarılırken onları rahatsız etmekte ve sinirlerini bozmakta, altüst etmekte, asabileştirmektedir.
Emmanul Macron kendi halkından bir tepki görse bir şamar, bazen de bir tokat yese hemen bunun öcünü müslümanlardan almaktadır. İşte bu Macron, bu kadar psikolojik rahatsızlığa tutulmuştur.
Daha önceleri başkan olan bir Sarkozy vardı. O da çok sinirliydi, Türkiye'ye karşı çok atarlıydı, neticede başkanlığı kazanamadı, kaybetti. Şimdide şu sıralar sahtekarlıktan yargılanıyor.
Bunlar neden böyle sinirli ve Fransız! Oluyorlar?
Hakikaten bu konuda akademik bir çalışma ve doktora tezi yapılmalı.
Amerikalı ünlü eğitmen, öğretmen, roman yazarı Mark Twain Fransa hakkında şöyle söylüyor. "Fransa'nın ne kışı vardır, ne baharı vardır, ne ahlakı vardır...." bu sözün bir kaç cümlelik daha devamı
var ama ben onu buraya yazmak istemiyorum.
Fransa’nın sembolü "Horoz" dur. Fransa coğrafi konumu itibariyle kendini güvene almış olacak ki horozluk yapıp durmaktadır.
Unutulmamalı ki bu horozun ayakları daima pislik içindedir...
