Ülkemizde bundan yüz yıl ve daha öncesinden kurulmuş spor ve jimnastik kulüplerinin varlıklarını bilmekteyiz. Bunlar gerçekten kuruluş amacına uygun faaliyetler içindeydi.
Bu kulüplerin amacı gerçekten spor yapmak, jimnastik, güreş, hatta eskrim gibi beden hareketle rini geliştirmek , insana ve sağlığına katkıda bulunma faaliyetleri idi.
Zaman içerisinde ülkemizde futbol da beğenilmiş henüz daha cumhuriyet ilan edilmeden futbol kulüpleri kurulmaya başlanmış, cumhuriyetin ilanından sonra kurulan futbol kulüplerinin sayısı çoğal maya başlamış, zaman içinde nerede ise her ilde bir futbol kulübü kurulmuştur.
Gelelim günümüze... Bugün artık bu masumiyeti göremiyoruz... Zaman içerisinde iş şirazesinden çıkmış, futbol ticarete, hatta kumara dönüşmüştür.
Yapılan bütün kavgalar bunu göstermektedir. Gazete sayfalarını, İnternet sayfalarını açtığımızda birkaç sütunun futbolla daha doğrusu kavgaylaile ilgili olduğunu görmekteyiz.
Futbol müsabakası 90 dakika, üzerine konuşulan yorumlar 90 saat...
Futbol kulübü başkanı saatlerce stresli bir şekilde konuşuyor...
Futbol kulübü teknik direktörü stresli bir şekilde saatlerce konuşuyor... Futbolcular stresli bir şekilde konuşuyor... Arkadaş! Oynanan, yapılan müsa baka 90 dk.!
Kulüp içindeki görevliler birbirine hakaret ediyor. Futbolcudan fazla kulüp görevlileri konuşuyor, hayıflanıyor...
Tüm bunlar bize gösteriyor ki, iş şirazesinden çıkmış futbol artık futbol olmaktan çıkmış, ticaret demiyorum, kumar haline dönüşmüştür. Bu kadar sesin çıkması bu kavgalar futbol adına değil kaybedilen menfaat adınadır.
Birilerinin bunlara "ne yapıyorsunuz! Kendinize gelin!" diye uyarması gerekmektedir. Gelinen nokta maalesef bu. Bu manzara bugün böyle görünüyor, yarının ne olacağı meçhul.
Bir hırs... Bir stres... Nedir bu? Etkili ve yetkili kişilerin bu hoş olmayan gidişata bir şeyler yapması gerekir.
Bunlara birilerinin "aklınızı başınıza alın" demesi lazım.
"Sapla samanı birbirinden ayırmak lazım"
