Bugün, 13 Mart 2025 Perşembe

Olgun YÜKSEL


GEÇMİŞ ZAMANLARDA NELERİ YAZMIŞIZ!

GEÇMİŞ ZAMANLARDA NELERİ YAZMIŞIZ!


 

Değerli Okurlar, canımız sıkıldıkça ve vakit buldukça bazı analizlerimi bu sayfadan paylaşmaya devam ediyorum. Yazdıklarımı yeniden gözden geçirebilmem hususunda gazete köşesinde yer alması ise, bana önemli kolaylıklar sağlıyor. Aksi halde sosyal medya sayfalarında paylaştığım yazılar, zaman içinde bir daha ulaşılamaz oluyor. Açıkçası geçmişte neler yazdığımı ana hatlarıyla hatırlıyor olsam da detaylarını bende unutuyorum. İşte burada Gazetem, benim için arşiv görevi görüyor. Haydi başlayalım. 

Ordu Hürses Gazetesinde ki 02.04 2022 tarihinde yayınlanan yazımın bir paragrafın da "...Ukrayna Lideri Zelenski’nin, zaten aynı Müesses Nizamın sahiplerinin uşağı ve kripto olduğundan asla şüphe yok. Rusya barışa yeltense dahi bu zat halkının ve ülkesinin yıkımına rağmen savaşın devamını sağlayacaktır." Sağladı mı? Evet. Devam edelim.

Aynı tarihli yazımda devam ediyorum. "Savaşın başka devletlere yayılma sürecini henüz görmedik. Umarım yine yanılırım. Çünkü müesses nizamın sahipleri, küresel şeytani gücün yeniden kurmaya çalıştıkları Yeni Dünya Düzeni için daha fazla kargaşa gereklidir. ABD’nin başındaki zat bunların uşağıdır.(Not: Burada Joe BİDEN'i kastediyorum)  Avrupa bu sürecin kurbanlarıdır. Artık, AB denildiğinde güleceğim geliyor." 

Gülmeye devam ediyorum. Yazımıza devam.

28.04 2022 tarihli yazımda ise yine Rusya-Ukrayna savaşını incelerken Türk Ordusunun Kuzey Irak Bölgesindeki harekatlarından da bahsederek şöyle yazmışım: "...Şu anda Türk Ordusu en zor coğrafi bölgelerde hiç bir Ordu’nun yapamayacağı harekâtları başarı ile icra ediyor.  Hatta gerçek gücünü saklıyor. ABD dâhil herhangi bir süper güç olarak nitelendirebileceğimiz hangi ülke olursa olsun Türkiye ile sıcak bir çatışmayı göze alabileceklerine ihtimal vermiyorum. Hatta hibrit savaşı dahi göze alabileceklerini sanmıyorum. Bu savaşın uzun vadede, Türkiye’nin önünü açtığını düşünüyorum..."

Bu savaş; her halukarda görüldü ki Türkiye'nin önünü açmaya devam ediyor.

23.07.2022 tarihinde yayınlanan yazıma şöyle başlamışım. "Ukrayna da savaş başlayalı tam 5 ay oldu. Uzun sürecek bir savaşın başladığını daha önceden yazmıştım. Hatta savaş başlamadan önceki yazılarımda bu savaşı öngördüğüm gibi Rusya’nın zayıflatılması için uzun sürecek ve Ukrayna’nın direnişi üzerine kurgulanmış bir savaşa doğru gidildiğini yazmıştım. Nitekim savaş aynı şekilde devam ediyor." 

Bu savaşın en az 1-3 yıl sürebileceğini ön görmüştüm. Yanılmışım. 3 yılı aştık ve savaş hala devam ediyor.

Aynı tarihli yazımın son paragrafını İran'a ayırıp Irak Bölgesinde meydana gelen füze saldırıları işleyerek yazıyı şöyle bağlamışım; "... İran’ın tarihten beri gelen bizimle gizli mücadelesini açıktan yapmaya başlaması hiç hayra alamet değildir. Kaldı ki İran’a karşı Türkiye’nin elini bu kadar zayıf tutması anlamsızdır. Farisilerin tek anladığı dil güç ve sertliktir. Bu bölgede caydırıcı bir güç olmadan ayakta kalma şansımız yoktur. Gerektiğinde bu gücü kullanabileceğinizi de hissettirmek gerekmektedir. İran devlet aklını hiç anlamadım. Ülke olarak tüm menfaatleri Türkiye ile işbirliğinden geçtiği halde hasmane tutumlarından asla vazgeçmiyorlar. Batılı güçlerin özlemle beklediği Türkiye-İran savaşına çanak tutmaya devam ediyorlar. Dünya 2. Dünya savaşından beri hiç bu kadar aynı ayarda savaşlara yakın olmamıştı..." 

Bugünlerde tekrar İran konuşuluyor ve İran İlk kez bu kadar net uyarıldı.

Bazen, Ulusal  haber televizyonlarının programlarını izledikçe o kasıntı bilmiş akademisyenler, eski askerler, sözde duayen gazeteciler vs. hiiç bunları konuşmadılar. Bugün ise bunlara günaydın demekten yoruldum. Ancak gerçekten bilmediklerinden midir, yoksa her zaman bahsettiğim o güçler tarafından yemlendirildiklerinden midir.? Bilmiyorum. Onu çözebilecek kabiliyetim yoktur. Ne diyelim Allah sizleri Islah etsin. Kalın Sağlıcakla...