Bir çok teknik antrenör olmuş, takım çalıştırmak isteyen canlar varsa verin bir takım ugraşsın, spor okullarımızda olsun, maaşta verin üç beş ohhhh adamlar kendine gelsin..
Onları, onların kafasında ne varsa bizde bilelim, bende 1985’te Aydın Yıldırım hocamın burada olacaksın emri ile okudum bu spor kitabını..
Ve tam 2020 kaç yıl, kaç ay, kaç gün, kac saat, kaç dakika kaç saniye gitmiş nefesimden..
Ailem beni kaç gün görmemiş o alanlardan gelmeyince, hayat arkadaşlığımızı. Bugünlerde yaşamak ne kadar acı bir şey.
Şimdi bu iş adamlarına, Sayın Bodur’a, Köksal’a, Öztürķ’e, Sarı’ya, S. Şimşek’e, bir kulüpte olmaları sahiplenmelerini, harcamalarını eleştirenlere bakıp gülesim geliyor.
Hayatlarında futbolun bir yerinde olmamış onca boş kişiler, ha bire yorum ha bire tenkit ha bire futbol...
Bunu Aşar, Karael, Türkyılmaz, Karaağaç, Tevfik ve diğer canlar kalemleri ucunda yapsa derim ki, onların hakkı, eyvallah.
Adamlar soğuk, sıcak iyi, kötü tribündeler, tenkiti eski sporcular, usta teknik adamlar yapsa da amenna.
Ama bu ilde kulüpler, transferler, teknik adamlar hakkında konuşanları eski sporcular spor adamları konuşsa anlarımda, tribüne hafta sonu gelen isimler tenkit edince bu işi artık bırakmak lazım diyorum.
Para benim için bu alanda ilk şey olmaz, önce kaliteli takımlar, oyuncuları kazanabilmek.
O yüzden yeni yüzler diyorlarsa biz varız, o yeni yüzlere bırakın takımlarınızı onlar yeni yüz taksınlar takımlarına stillerince, heveslerini kırmadan, korkmadan bırakın takımları kucaklarına, eysinler, büksünler kendilerince.
Yeni neslin hocalarına bırakın alt yapılarınızı bizlerde görelim, eskiyenler olarak, onlardan öğrenelim, değil mi?
