Bugün, 9 Mayıs 2025 Cuma

Hüsnü YÜCEL


GERÇEK SEVGİ

GERÇEK SEVGİ


Sevgi, evde üretilmemişse, başka yerde öğrenmenin çok güç olabileceğini öğrendim." diye.
Eşimin beni hala sevdiğini, tabakta iki elma kaldığında küçüğünü almasından anlayabileceğimi öğrendim."

Ve bana göre de, "Selvi Boylum Al Yazmalım" filminde unutmadığım bir replik gelir hemen aklıma.
Der ki;
Sevgi neydi? Sevgi sahip çıkan dost, sıcak insan eli, insan emeğiydi.

Eğer değil,
Çünkü değil,
Rağmen sevenlerdenim.
Kalbimin rotasına göre,
Karşı kaldırımda seni gölgesine alandır.

Sonbaharda ağaçlardan düşen kuru yaprakları saçından alırken, küçük parmağıyla ipek tene dokunandır.
Aynalarda  gülen yüzün mimarı olandır.

Koltukta içi geçmişken, başını kedi gibi okşayandır.
Hayata pembe gözlüklerle de bakmayı hatırlatandır.
Kuruyemiş tabağında Antep fıstığı bırakandır.

Kışın kestane kebap kuyruğuna girendir.
Deniz kabuğundan bileklik yapandır.
On dakika fazla uyusun diye kahvaltı hazırlayandır.

Cebinde badem şekeri taşıyandır.
Omuzunu sabaha yastık edendir.
Acıyan yerine sesi titreyendir.
Özleyen, en çokta bekleyendir.

Yağmurda şemsiyen, kolunda bastonun, rüzgarda dağın, sevda yüklü trenin, bulutların ardında güneşin, denizde gemindir.
Velhasıl sevmek zor meziyettir, cesareti olana
Sevdiğiniz kadar sevilmeniz dileğiyle..! Alıntı