Sinoplu Diyojen’e,
Makedonyalı İskender;
Nasılsın demiş,
Diyojen, “gölge etme
Başka ihsan istemem!”
Keşke; “gölge etme!”
Diyeceğine “gölge olma!”
Deseydi!
Çünkü bin tane gölge
Bir “şahsiyet” etmez.
İnsanlar ya gölgedirler,
Ya da şahsiyettir.
Gölgenin gölgesi olmaz.
Gölge “kendisi” değildir.
Emirle severler,
Emirle nefret ederler.
Gölgeci liderlerin taktiği;
Dama çık, merdiveni çek,
Çek ki senden sonra
Kimse yükselemesin!
Böyle sistemlerde;
Şuurlandırılma olmaz!
Şartlandırma vardır!
Şuur olursa, kitleler
Sorgulamaya başlarlar.
Şartlandırılmış olanlar ise,
Şartsız teslim olurlar.
Çare; doğru insana
Doğru yatırım yapmaktır.
Peygamberimiz buyurmuş;
“İnsanlar da,
Develer gibidir.
Bazen yüz deveden,
Binmek için bir tane
Bile bulamayabilirsin.”
Putin’in Başdanışmanı Nikolay Patruşev:
"ABD ve İngiltere, dünya genelinde iletişimi sağlayan deniz altı fiber optik kabloları sabote edecek." dedi.
Kimin işine yarar bu sabote etme?
Elon Musk'un tabiki de ...
Peki iletişimin uzun müddet gittiğini düşünün.
- Amerika bir ülkeyi tümüyle yok etmiş olsa, dünyanın bundan belki de bir hafta sonra ancak haberi olur.
- Bankalar çalışmaz ve tüm paranız buhar olup uçar.
- Havayolları, denizyolları çalışmaz. Gıda sevkiyatları durur.
- Sağlık sektörü çöker.
Daha birçok şey...
Sonrası koas...
Geçen yıl İngiltere Başbakan'ın "Evinize pil, mum, radyo gibi analog sistemle çalışan malzemeler alın" dediği aklıma geldi.
Ne diye dedi ki böyle birşeyi?
Bu dijital sistem tümüyle olmasa da bir müddetiğine çökecek.
Çökertecekler.
Tam 26 yıldır bu devlet için çalışanlar ve emekli ikramiyesi olarak 1 milyon alabiliyor
Ankara belediyesi iki saat şarkı söyleyen birine 69 milyon veriyor.
Olay medyaya yansıyınca da
"Hayır efendim biz sadece 47 milyon verdik" diyor.
Özrü kabahatinden büyük misali.
Bu paralar bu ülkenin parası.
Devletin acilen belediyelerin konser, eğlence gibi harcamalara yapılan giderleri kontrol altına alması gerekiyor.
İsraf bu israf.
Ebru Gündeş'in iki saatte aldığı o parayı almak için tam 1125 yıl çalışmam gerekiyor.
(Oturdum hesapladım)
Adnan Oktar'ın aldığı o binlerce yıllık hapis cezası gibi bizim de ne o parayı ne de yılları telaffuz etmemiz bile zor
Kaldı ki, bir kitap fuarında belediyeler çocuklara kitap alsa bu kadar çok para dahi gitmez.
Ama almazlar.
Çünkü okuyan değil, magazin peşinde koşan sadece dinleyen bir milletiz.
"Yıldız gibi tertemiz Ruhlar, gökyüzündeki yıldızlara ders verir, yardım eder.... görünüşte bize hükmeden bu yıldızlardır... fakat aslında içrek (ezoterik) bilgimiz göklere hükmeder.."
Demiş Mevlana Celaleddin Rumi..
Bu söz ile ibnül Arabî 'nin;
"Uyanana kadar, gezegenler insanlara hükmeder..Uyandıktan sonra,kişi gezegenlere hükmetmeye başlar" sözü ne kadar aynı... Ne kadar birbirini tasdik eder cinste değilmi...?
Demek ki neymiş..?
Çağlar farklılaşsada, hakikatin dili birmiş....
