Arkadaşımızın birisi çalıştığı kurum müdürünün daha önce kendisine tevdi ettiği görevleri istenilen performansla yerine getirememesi nedeniyle, görev değişikliği yapılıp daha pasif bir göreve getirilince platform olarak kendisine sahip çıkmadığımız için bizden şikayetçi olmuştu. Halbuki ben şahsen bu konuyu kurum müdürü ile birkaç defa görüşmüş, arkadaşımızın mağdur edilmemesini rica etmiştim.
Hatta en son olarak müdürümüz durumu tekrar değerlendireceğini ve ona bazı yeni görevler vereceğini söylemişti. Fakat arkadaşımız “bulunmaz Hint kumaşı” olması hasebiyle, çok önemli bir görev ve dava adamı olması dolayısıyla da beceriksizlik ve başarısızlığının sebeplerini arayacak yerde kendisine haksızlık edildiğini, haysiyetiyle oynandığını ve yalnız bırakıldığını söyleyerek, platformlardan kimseye söylemeden ayrılmış ve en son olarak bizleri kendisini satmakla suçlayarak, bir video paylaşmış ve mezat pazarında adam satmayacak adamlar aradığını belirtmişti.
Bende bunun üzerine kendisine aşağıdaki mesajı geçtim ve akabinde yazışmalarımız aşağıdaki gibi. O nedenle insanlara ederinden fazla değer vererek onların olduklarından fazla görünmelerine yol açmayalım.
Mehmet Ali Aydın: Bulabildin mi bari. Herkes seni sattığına göre bu işte bir iş var demektir. Ama yine de kendini sorgulamanı tavsiye ederim ….. kardeşim.
-Ben kendimi fazlasıyla sorguluyorum. Biraz da sen sorgularsan iyi olur hocam. Sana benim gösterdiğim ilgi alakayı desteği kaç tane yakın arkadaşın gösterdi bu zamana kadar biraz insaf hocam.
Mehmet Ali Aydın: El insaf bana verdiğin destek sayesinde benim başım göğe erdi galiba. Ben kimseden destek de talep etmedim. Keşke benim kadar sorgulayabilseydin kendini. Senin bütün derdin herkesin seni ön planda tutması ve yapılanları kabullenememek.
- Ön planda olmamak için bütün alanları sana bıraktım tepe tepe kullan hocam
Mehmet Ali Aydın: Kusura bakma ……. benim hiç öyle bir derdim olmadı. Hatta geri plana geçmek için her şeyi bırakmak istedim ama sağ olsun arkadaşlarım razı olmadılar. Hatta istersen hemen platform başkanlığını sana terk edeyim. Beni bir sıkıntıdan kurtar. Buyur cevabını bekliyorum.
- Sizi zorla orda tutan yok. Platform başkanı olarak bir defa yönetim kurulunuzla toplantı yapmadınız, yönetimi ile toplantı yapmayan ve üyelerinden kaçan Türkiye’de ilk başkan sizsinizdir.
Ne kadar yönetim kurulu üyelerimizden kabul gördüğünüz ortada.
(Halbuki biz platform olarak düzenli toplantılarını yapan ve yapılan toplantılarla ilgili dokümanları gününü hazırlayan illerin başında geliyoruz ve bu arkadaşımız da bu toplantıların %90’ına katılıp en çok konuşanlardan biri. Yalancılık ve iftirada da Level atlamış ne yazık ki. M .Ali AYDIN)
Mehmet Ali Aydın: Yazdığın mesajlar bile kaliteni gösteriyor. O nedenle yolun açık olsun. Ne kadar kabul gördüğü anlamak istersen hepsinin telefonu var. Sorar öğrenirsin. Ayrıca gruptan da yazarak sorarsın. Üyelerden kaçtığımı söyleyecek kadar müfterisin. Seni Allah'a havale ediyorum. Yolun açık olsun.
Ayrıca aday olabilecek cesaretin varsa buyur. Arkadaşların onayını al, bizde alkışlayalım. Buyur hodri meydan. Ben de aday olmayacağım ve seni destekleyeceğim. Yalnız sana bir tavsiyem çıktığın kapıyı bir daha girebilmek için edebinle kapat.
-Neden bir defa yönetiminle toplantı yapma erdemini gösteremedin.
Mehmet Ali Aydın: Hadi oradan be. Erdemi senden mi öğreneceğim.
- Senin karşında çocuk yok. Edepli davranırsan edep görürsün. Siz hiç kimseye tahammülü olmayan bir insansınız.
Mehmet Ali Aydın: Zaten büyük adamlığından bütün bunlar.
- Her konuda sosyal medyadan ahkam kesmeye alışmışsınız. İnsanları dinlemeye sabrımız (kelime hatası yapmış “sabrınız” olacaktı) yok. Sabrımız (Kelime hatası yapmış “sabrınız” olsaydı) olsaydı, platform olarak bir defa toplantı yapardınız
Mehmet Ali Aydın: Bütün toplantılarda yönetim kurulu yok muydu? Söz istedin de söz verilmedi mi. Neyse önemli değil insanlar seni de biliyor beni de. Allah'tan kork be kaç defa yanına gelip konuşmadık mı? Uzatma uzattıkça kalite ve kapasiteni gösteriyorsun. Yolun açık olsun güle güle.
Ordu ikimizi de tanıyor.
- Sen 70 yaşındasın ben de 70 yaşına gelince senin kalitene ulaşırım. Asil yönetim kurulumuzla kaç defa bir araya geldin. Kişinin iştir ayinesi lafa bakılmaz
Mehmet Ali Aydın: Hiç gelmedim. Hatta çoğunu da tanımıyorum. Uzatma yolun açık olsun.
-Bak ne güzel itiraf ettin. Siz büyük adamsınız bizim gibi küçük adamları tanımanız (tanımamanız olması gerekiyor) gayet doğal. Sıfatı olan adamları gayet iyi tanıyorsunuz. Bizim ne sıfatımız var ne de arkamız köylü çocuğuyuz.
Mehmet Ali Aydın: Yazdıkça batıyorsun. Lütfen konuyu kapat. Özelikle seni hiç ama hiç tanımamışım.
- Ben seni tanıyordum ama iyi niyetimizin kurbanı olduk
Mehmet Ali Aydın: Cevap vermeye bile değmezsin.
Not: Bu yazıyı yaklaşık bir ay önce paylaşmayı düşünmüştüm nedense sonra boş ver bu tür insanları muhatap alıp da seviyeyi düşürmeyeyim dedim. Üstelik kişi beş para etmese bile temsil ettiği bir kurum var ve o kuruma saygım nedeniyle paylaşmayayım dedim. Fakat anladım ki ben ne kadar bu durum aramızda kalsın dedimse de zatı muhterem herhalde bunu benim herkesle paylaştığımı düşünmüş olacak ki kendini haklı gösterme çabası içine girmiş. Halbuki ben mahalle dedikoducusu değilim ve karşımdaki de muhatap alınacak biri değil. Bende kendimi haklı çıkarmak amacıyla değil de gerçeğin ortaya çıkması için aramızda geçen diyaloğu paylaşmak istedim. Benim paylaşımlarım da ismim olmasına rağmen onun paylaşımlarımda özellikle edebim nedeniyle isim zikretmedim.
