Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Hüseyin DENİZ


GÜN YARDIMLAŞMA, DAYANIŞMA, PAYLAŞMA GÜNÜDÜR

GÜN YARDIMLAŞMA, DAYANIŞMA, PAYLAŞMA GÜNÜDÜR


 

Kıymetli dostlarım nereden nasıl başlasam bilmiyorum. Burda emir Yüce Yaradınındır. Elden bir şey gelmiyor. Kur'an-ı Kerim zilzal suresinde Yüce Rabb'imiz şöyle buyurmaktadır:  "Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, Ve insan:  "Ona ne oluyor?" dediği zaman. Zilzal (1.2.3) Bizler bir kul olarak şaşırıp kalırız her şey takdiri ilahidir der geçeriz bizlere düşen görev işte burda başlıyor kardeşlik ruhu yaraların sarılması elindeki lerin paylaşılması İslam kardeşliği ruhudur.

İslam kardeşliğini birlik ve beraberliğini aynı zamanda dayanışma ve yardımlaşmayı, barış ve güveni bir çınarın dalları gibi kabul edersek, kardeşlik bu çınarın gövdesi, İman da bunun kökü durumundadır. Kök ne kadar sağlam olursa, ve o ağacın dalları o kadar güçlü ve uzun ömürlü olur. İslam kardeşliğinin tesisi olmadan asla birlik, beraberlik yardımlaşma ve dayanışmadan bahsedilemez. İslam, bu çınarı yaşatmak için iman ve kardeşliği ayrılmaz bir bütünün parçası saymıştır. Peygamber SAV efendimiz “Mü’min mü'minin kardeşidir. Başka bir hadislerinde: Müslümanlar duvarlarda örülü tuğla gibidir. Başka bir hadislerinde:  " bir vucudun organları gibidir. Nasıl ki! Rahatsız bir organ bütün vücudu etkiliyor, bu acı vücut tarafından hissediliyorsa. Bugün İşte O gündür.  Kıymetli kardeşlerim bugün birlik olma, mümin kardeşlerinin acısının yüreğinde hissetme zamanıdır.

06 02 2023 Pazartesi günü itibariyle; Merkezi Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesinde gece yarısı 4.17’de meydana gelen 7.4 şiddetindeki depremle sarsıldı. Aynı gün içinde ardarda 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerle 10 ilimizide içine alarak, maalesef büyük yıkım ve tahribat ve acıların yaşanmasına vesile oldu. Ne yazık ki! Onlarca insanın ölümüne, yaralanmasına, enkaz altında kalmasına sebeb olmuştur. Çok çetin ve soğuk Kış şartlarında, Genç, yaşlı, çocuk kadın erkekkerden oluşan top yekün hepsinin barınacak kafasını sokacak dahi evi ve yuva kalmamıştır.

Şimdi bizlere düşen yardımlaşma dayanışma depremzede kardeşlerimize hep beraber el uzatma zamanıdır. İslâmiyet bir yardımlaşma dinidir. İslam ve müslümalar yardımlaşma konusunda her zaman başı çeker. İslâmiyet'ten önce de sonra da hiç bir din ve fikir sistemi onun kadar bu konuya eğilmemiş, yardım anlayışı ve bu anlayışın uygulanışını bu kadar geniş boyutlara ulaştıramamıştır.

Yerin göğün sahibi Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:  Göklerin ve yerin mülkü bütün hazineleri Allah'ındır Allah her şeye hakkıyla kâdirdir. (Ali İmran 3/189)

Diğer bir ayette ise: Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Bakara 2/116,255) Her iki ayettede ifade ediliş şekli her şeyin gerçek sahibinin Allah'ü Teâlâ'nın olduğu, Sadece Kulun burda geçici olduğu belirtilmiştir. Fakat, Cenab-ı Hak, yerde ve gökte bulunan bütün varlıkların, yüce katından bir lütuf ve bağışlama olarak, insanların hizmetine verildiğini bunuda kulun emrine bıraktığını, ister, hayırda isterse de şer konumunda kullanma yetkisine sahiptir.

Yüce Allah iyi ve cömert, yardımsever kullarını Kur'an-ı Kerim'de şöyle ifade etmektedir: "o kimseler ki gaybe inanırlar, namazı gereği gibi kıllar ve verdiğimiz rızıklardan infak ederler başkalarına verirler ve yedirirler işte böyle kimseler rablerinden olan doğru yol ve Hidayet üzeredirler. Ve bunlar azaptan kurtulup sevaba erenlerdir.(Bakara, 2/35)  Cenab-ı Hakk kuluna verdiğim maldan yoksula fakire evsizlere depremzedelere afetlere kimsesizlere"infak etmeyi" emretmiştir. "İnfak "Allah'ın (cc) verdiği malın meşrû bir şekilde elden çıkarılması, başkalarına verilmesi" demektir. İnfakın farz, vâcip ve mendup gibi kısımları vardır. Farz olan infak zekat vacip olan infak ise  fitredir. Bunun dışında el açanlara veyahutta afetzedelere verilenler mendup adı altında sadakardır. Çok kıymetlidir. Bu konuda sevgili peygamberimizin bir hadisten ifade etmek isterim "Sadaka belayı önler ömrü ziyadeleştirir.”

Din kardeşliği, bütün Müslümanları bir binanın taşları gibi birbirine kenetlemekte ve onları bir beden hâline getirerek,İslam kardeşliğinde bir tek ümmet yapmaktadır. Kardeşlik gereği olarak ümmette, sevgi, merhamet, yardımlaşma ve dayanışma hâkimdir. Kardeşlik sevinç ve üzüntüler yürekten paylaşılır. Kardeşinin yardımınına riayet etmeyen mü’min değil demektir. Ebû Hüreyre Radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“ Allah Teâlâ kıyâmet gününde şöyle buyurur:

-“Ey âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin”

-Âdemoğlu:

- Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl ziyaret edebilirdim? der.  Allah Teâlâ:

“Falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun?

Ey Âdemoğlu!

Beni doyurmanı istedim, doyurmadın” buyurur. Âdemoğlu:-

- Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl doyurabilirdim? der. Allah Teâlâ:

“Falan kulum aç açıkta,evsiz ocaksız kaldı yardımına koşmadın. Sana verilenden infak edip te ona vernedin. Eğer sana verdiklerimden aç ve açıkta kalan kardeşlerinle paylaşsaydın, infak ettiğinin bin katını benim katımda mutlaka bulacağını bilmez misin?

Ey Âdem oğlu!

Senden su istedim, vermedin” buyurur. Âdemoğlu:

- Ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbi iken ben sana nasıl su verebilirdim? der. Allah Teâlâ:

“Falan kulum senden su istedi, vermedin. Eğer ona istediğini verseydin, verdiğinin sevâbını katımda bulurdun. Bunu bilmez misin?” buyurur. (Müslim, Birr 43).

Yine diyer bir hadislerinde ise: Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yalnızlığa terk etmez. Kim din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamette sıkıntılarından birini giderir." ( Buhari,müslim bir 58)

Yüce dinimiz İslamda kardeşlik, deyince, Aynı anne-babadan dünyaya gelenlere hasredilemeyecek kadar kapsamlıdır. Kardeşlik, mümine muhabbet beslemektir. Yağmurun toprağa getirdiği bereket misali, birbirimize rahmet, merhamet ve şefkatli olmaktan geçer. Peygamberimizden gelen bir vefadır kardeşlik. Fırtınalı denizlerde birbirimize sığınılacak bir liman olabilmektir. Kardeşlik, zor zamanlarda yardımcı olmak gönül alıcı bir söz dahi olsa tebessümlü  bir çehre sunabilmektir. Kardeşlik, huzurun ve mutluluğun paylaşıma ortak olmak,yine aynı zamanda hüzün,acı , ızdırap ve kedere,ortak olabilmektir. Kardeşlik, mesafeleri, sınırları, engelleri ortadan kaldıran gönüller arası ülfet köprüsü kurmaktan geçer. Türkiye Cumhuriyeti coğrafyamızda Renkleri, dilleri, kökenleri farklı da olsa yürekleri bir kardeşler, birbirlerinin üzüntüsünü dert edinen acılarını bölüşüp paylaşan, uğradıkları deprem sebebiyle çaresizlik içinde akan gözyaşlarına asla duyarsız kalmamak gerekir. İslam Kardeşliği, Peygambere ümmet olma duygusu, şerefi ve onurunu taşıyabilmek için  ayrı bedenlerin aynı kalbi paylaşabilmesidir.

İslam kardeşliği; "Birbirleri arasında üstünlük  yarışına girmeden, ihtiyaç sahibini incitmeden din kardeşine haset etmeden, kin ve düşmanlık beslemeksizin,sırt çevirmeyendir.Duyarlı bir müslüman hangi şartta olursa olsun kardeşini yalnızlığa terk etmez. Sorumsuz olmadığı gibi,  duyarsız da asla ve kat-a kabul edilemez. İslam Kardeşliği her şeyden önce bir söylem ve edebî bir kurgu değil, bir hukuk, bir hak, bir görev, bir iman ve ahlâkıdır. Din kardeşliği, hukuku: Çok önem arzetmekte ve kan kardeşliğinden daha öne geçmektedir.İslamın tebliğ sırasında karşılanan ensar ve muhacir kardeşliği buna en güzel bir örnektir. Davası, gayesi İslam olan müslümanların örnek bir davranışından bahsetmek istiyorum. Mekkeden İslam adına malını mülkünü hiç düşünmeden arkasında bırakarak, Medine yoluna düşen kardeşlerimizi, Medineli müslüman kardeşlerimizi kapılarını açarak,bağırlarına basmışlar,ensar muhacir kardeşliği ortaya koyarak maddi manevi elde avuçlarında neleri varsa onlarla bölüşme cüreti göstermişlerdir.

Gün bugündür. Haydin gelin kardeşlerim bu depremzedelere hep beraber yardımcı olalım.

Peygamber sav efendimiz şöyle buyurmuştur "Veren el alan elden üstündür. Yurt genelinde hizmet etmek amacıyla gönlünü ve yüreğini ortaya koyan Allah rızası için duyarlı ve güvenirli olan kuruluşlarla bu bölgelerdeki depremzede kardeşlerimize, ihtiyaca binaen nakti açılan yardım hesaplarına para yardımı, yiyecek, içecek, giyecek, ısınmada kullanmak için yakacak, ilaç ve gibi şeylerin ulaşmasında hep beraber caba harcayalım. Bugün onların başına gelen,yarın bizim başımıza gelmeyeceği ne malumdur ki!

Bu arada bir konuyu belirtmek isterim kiymetli dostlarım; Ne yazık üzülerek ifade etmeliyim ki kimi sıkıntı ve can peşinde, kimilerine nurdan yararlanmak peşindeler. Sahte hesaplar açarak veya yardımınızı ulaştırırız diyerek menfaat ve çıkar peşinde olanlara da dikkat edelim.

Yapacağınız ayni ve nakti yardımlarınızı devlet eli ve kanallarıyla yapmaya gayret gösterelim.

Ya Rabbi! Bizleri Çeşitli âfat, yangın, deprem, bela, müsibet gibi vs şeylerle  imtihan eyleme.Yarabbi Sana inanan Kullar olarak mümin kardeşlerimizle gönüllerimizi birbirimize kenetleyip kaynaştır. Kardeşkerinin derdiyle dertlenenlerden eyle. Bizleri birbirlerine karşı sıcak, ilgi duyan, gönülden seven, her yönüyle yardımı dokunan birbirlerini gördüğünde yüzü gülen yürekleri kaynayan, davası, amacı İslam olan gözlerinin içi parlayan samimi kardeşler bizlere nasip eyle! 

Ya Rabbi! Her türlü zorlukla mücadelede bizlere birlik ve beraberlik, sabır ve metanet, basiret ve dirayet lütfeyle. Şefkat ve merhametinle acılarımızı dindir 

Ülkemizi, milletimizi, âlem-i İslam'ı deprem, sel  ve yangın gibi her türlü afetten, kaza ve beladan muhafaza eyle.

Allah'ım Azabından affına,Gazabından rahmetine, yine senden Sana sığınıyoruz. Korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nail eyle. Bir daha bizlere böyle acılar yaşatma Allah'ım!

Bu vesileyle Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerini içine alan bu 10 ilimizde depremzedelerin  ölenlere rahmet, Ailelerine sabır, Yaralılara acil şifalar diliyorum. Göçük altında kalanlara Allah yardım etsin. Bu bölgelerde görev yapan afat için çalışanlara güç kuvvet ve kolaylıklar diliyorum. Geçmiş olsun Türkiyem başın sağolsun.

Gönülden dua ve niyazlarımla selamlar.