Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Murat HEKİM


GÜVEN DUYGUSU


Her nesnenin bir benzeri vardır ve gerçek dost güle benzer. Elinle tutup kokladığın zaman mis gibi kokar. Lakin aynı gülün dikeni elini kanatır. Hal böyle olunca asla ve asla dikene de, güle de aynı değeri vermeyiz.

Değerli okurlarım!  İnsanlığın felaketimize sebep olacak ahmak dostlardan asla bir şey beklememesi gerekir. Onlardan, bir tehlikeden kaçar gibi uzak durmalıyız! Kaldı ki, en hayırlı dost, insanları hayra sevk eden gerçek dostlardır.

Gerçek dostu aramak hayatımızın şaşmaz prensibi olmalı! Şurası bir gerçek ki gerçek dostlar, insanın gönlüne huzur verir. Dünyada ve Ahret’te, mesut ve bahtiyar olmamıza vesile olur. İnsan, dünyada kimi seviyorsa, Ahret’te de onlarla beraber olacaktır.

Hani dedik ya! Gerçek dost, güle benzer. Eline aldığın zaman Cennet’te ki güller misali mis gibi kokar. Aynı gülün dikeni elimizi kanatır. Asla dikene de, güle de aynı değeri vermeyrlim.  Bu   anlamda ölçüyü kaçırmamak lazım. Şayet ölçüyü kaçırırsak,  bu bizim   gülü de, dikeni de tanımadığımızı gösterir.

Biz kendimize, şartlar ne olursa olsun, karlı bir gece vaktinde dahi uyandırabileceğimiz dostlar bulmalıyız. Aksi halde onlar yanımızda bulunduğunda, gönül huzursuzluğu hissediyorsak öylesi insanlardan uzak durmalıyız.

 Gönül huzuru, gerçek dostla, sahte dostu ayırabileceğimiz en sağlam ölçülerden biridir. Çünkü içimizdeki huzursuzluk, duyguların sigortasıdır. Gerçek dostlar insana, mutluluğun yanında iç huzuru da verir. 

İnsan; Rabbimizin razı olduğu hal üzere bulunmayan ve Peygamberimizin tarif ettiği doğru yola çağırmayanlardan uzak durmalıdır. Onların sevdiklerinin sevgisini gönlüne yerleştirmeyen kimselerle asla dost olmamalıdır. 

Gözü ve gönlü pis işlerde olan ve bizi  çirkin işlere çağıranı, kendimize dostlar edinmeyelim. Arkadaşlık yaptığımız kimse, yalancı, ikiyüzlü ve cimri olmamalı, her türlü kötü alışkanlıklarla iştigal etmemelidir.

Dost seçmesini bilmeyenin, keşke, ah ve vah  demesi bol olur. Kimi arkadaş vardır;  kişiyi ölümün eşiğinden kurtarır; kimisi de ölümün eşiğine getirir. Büyük alimlerden birsi bakınız ne de güzel söylemiş: “Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.” Biz biz olalım ve şu hakikati asla unutmayalım. “Güvenine layık olmayan, sevgine de layık değildir. Güven ise, sevgiden önce gelir.”

Güvenmeden sevmek ve güvenmeden dost olmak üç günlük bir iştir. Güvenerek ve severek dost olmak, ömürlük bir yatırımdır. İnsanın  kimi seveceğini ve kime güveneceğini bilmemesi  de büyük ahmaklıktır. 

İnsan; yolunu, kendini, kimliğini ve değerlerini bundan dolayı kaybeder. Akıllı insan; sevgisini, değerini ve güvenini ancak bunlara layık olana verir. Bir insana güvenmek için, o insanın gerçek değerlerini bilmek durumundayız. 

Özetle söylemek gerekirse insanların, bir ‘gerçek değerleri’, bir de ‘sözde, sahte değerleri’ vardır. Sözde; herkes dürüsttür, adildir, anlayışlıdır. İnsanın gerçek değerlerini; sözü değil, özü ve  davranışı gösterir. Şair  "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde." derken ne de güzel söylemiş değil mi?