Bugün, 20 Mayıs 2024 Pazartesi

Abdulkadir DEMİR


HADDİ BİLMEK!

" İslamın şartı beştir, altıncısı haddini bilmektir"…


 

 

 

Günaha yaklaşmamak

Evliya tavrı.

İşlediği günahtan pişman olmak.

Mümin tavrı.

Açıktan, umursamadan işlemek

Fasık tavrı

Günaha aldırmamak, memnun olmak.

Münafık tavrı

Ne günahıymış. Kim ne karışır demek

Kâfir tavrı.

 

NEYE BENZER?

Birinin adı Hans; İslam’ı 

Bilmiyor ve yaşamıyor! 

Öteki Hasan o da; İslam’ı 

Bilmiyor ve yaşamıyor! 

Allah bu kullarını 

Nasıl değerlendirecektir?

İsimleri ile mi yargılanacaklar?

Allah(cc) nüfus memuru değildir. 

İman ve amellerine bakar.

 

İnsanın ismine güvenip, 

Kâfir gibi yaşaması, 

“Ben Müslüman’ım!” demesi, 

Neye benzer?

Yumurtasız omlete benzer.

Deve kuşu gibi bir şey, 

Ne kuş ne devedir!

Kıblemizi kaybedince mi? Sapıttık?

Sapıtınca mı? Kıblemizi kaybettik?

 

Şimdi, adı İslam olan

Toplumlarda bir yarış var;

Gökdelen dikme yarışı!

Batı karşısındaki, 

“Aşağılık duygusu” deyin, 

“Büyüklük duygusu” deyin,

 

Kâbe'nin etrafında 

Çalı dikeni gibi gökdelenler, 

Tepesinde devre mülk!

Utanmadan adına da, 

“Zemzem Tower” diyeceksin!

İmanı yükseltemeyenler!

Kâbeyi küçültmeye çalışıyor!

 

TEK DÜNYACILAR!

Allah’sız bir sevgi, Sahte sevgidir,

Sahte sevgiye Sevgi değil, tutku denir.

Sevgi aydınlatır, Tutku tutuklar.

 

Modern çağın Üç sahte tanrısı vardır: 

Güç, para, kadın

Bunlar tek dünyacıların

Hayat tarzının Teslisini oluşturur.

 Şimdi, aşk  tanrısına “Sevgi” diyorlar.

Bir adı da hayattır; Ama hayat, 

Hayat kadınlarına Dönüştü!

 

Zinaya “hayır” Sevgiye “evet” 

Diyemezseniz O zaman;

Mahremiyetin kalmadığı 

Bir yerde iffet, İffetin kalmadığı 

Bir yerde hürmet, 

Hürmetin kalmadığı 

Bir yerde hilkat,

Hilkatin bozulduğu 

Bir yerde fıtrat bozulur.

Unutma! Bir sınır yoksa 

Hiç sınır yoktur.

 

Maddi bilgimiz artarken,manevi olgunluğumuzuda en üste taşıma gayretinde olmalıyız..

 

Siz siz olun, güne haber okuyarak başlamayın.

Yoksa İnsanın geleceğe dair bir ümidi kalmıyor.

3 dakikada insanın gözüne gözüne giren şu haber özetlerine bir bakın…

Eyüpsultan'da okul müdürü İbrahim Oktugan'ı silahla vurarak öldüren 17 yaşındaki Irak uyruklu Y.K. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

“Neden geciktiniz diye kürekle saldırdığı Ambulansta; kırılmadık cam, sağlam kaporta bırakmadı. Sıçrayan cam gözüne batan hamile hemşirenin ayrıca düşük yapma tehlikesi var.”

“Kavgayı bırakıp hep birlikte, müdahale eden polise saldırdılar. Bir polisin dişi kırıldı.”

“Kaçak elektriğe giden ekibe ve Jandarmaya saldırdılar. 2 elektrik şirketi çalışanı ve 3 jandarma yaralı.”

Vs. Vs. Vs…..

Bu ne yahu!

Devletin kendini koruyamadığı bir yerde, Vatandaş ne yapsın.

Sokaklar itlere, meydanlar İt oğlu İtlere kalmış…

 

Kimimiz, bir takvim yaprağını geçmeyecek bilgi kırıntısıyla, odalar dolusu bilgiye, belgeye, kitaba sahip tarihçiyi yargılıyoruz.

Kimimiz, birkaç kırık mefhum dışında işin cahili iken, Ülkenin en kıdemli Hukukçularının kararını bozuyoruz.

Kimimiz, Din adına sadece bir iki menkıbeye vakıf olduğumuza bakmadan, tekfir etmedik Alim Ulema bırakmıyor, Mezhep imamlarını bile reddediyoruz. 

Ne bilgiye, ne belgeye, ne de hakikate saygımız var.

Ne edebimiz, ne haddimiz ne de hududumuz kalmış…

Ülkenin kaynaklarının yarısını harcadığımız Okullarımızdan, her yıl;

- Okumayan ama okuyana da dil uzatan 

- Konuşamayan ama konuşanı da istihza eden

- İki satır yazamayan ama onlarca kitap yazanı bile hakir gören,  yüzbinlerce "Beş para etmez " insan mezun oluyor.

Okuduğunu anlamada, Dünyada sondan ikinciyiz yahu, başka söze gerek var mı?

Galiba İşin sırrı haddini bilmekten geçiyor. 

Ne güzel sözdür.

" İslamın şartı beştir, altıncısı haddini bilmektir"…(Derleme)

 

Bazı insanlar vardır...Onların baharını ne kadar parça parça etseniz de pes etmezler...

Kırıp üzdüğünüzü sandığınız kalplerini, mercek gibi kullanırlar...

Düşen her bir çiçeğin yaprağını ihlâs ile inceler ve tevekkül ederler.

Ve yeniden yeşerirler koptuklarını sandığınız  noktadan...

Her vurduğunuz tokat sandığınız incitmeler onları daha çok yaklaştırır Allah'a...

Eğer siz onları her üzdüğünüzde Allah'a olan inançları sebebiyle içlerine dolan huzuru bilseydiniz, asla yaklaşmazdınız gönüllerine...

 

Kendini Allah'a adamış insanlara hiç kimse zarar veremez...

Yâni mutluluğun sırrı belli...

Allah'a kul olmak...

Kalbini bu dünyadan kurtarıp, 

Allah'a ve Rasûlüne kelepçelemek... 

Rabbim öyle kullarından eylemesi niyazımla..

Cumanız mübarek olsun. Kalplere şifa, ruha sevinç, gönüllere aydınlık olsun.