Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Abdullah ALTAŞ


HAK VE BATIL MÜCADELESİ

HAK VE BATIL MÜCADELESİ


Dünya, Allahu teala tarafından yaratıldığından beri

"Hak ile Batıl mücadelesi" devam etmektedir. Kıyamete kadar da bu böyle devam edecektir.

Hak sözcüğünün anlamı, hakikat, gerçekliği olma

anlamına gelmektedir.

Batıl sözcüğünün anlamı ise, boş, gerçekliği olmayan, anlamına gelmektedir.

Allahu teala nın isimlerinden biri de"Hak"tır. Yani varlığı gerçek olan anlamına gelmektedir.

Hakkın kaynağı "Allahu teala" dır. Hakkın temsilcileri başta peygamberler olmak üzere evliyalar, din görevlileri vs. tüm mü'minlerdir, müslümanlardır. Bir Müslüman bilgisi ölçüsünde

hangi görevde bulunursa bulunsun dininin görevlisidir.

Batılın temsilcileri başta şeytan olmak üzere şeytanın dostları ve arkadaşlardır.

İşte dünya kurulalıdan beri "Hak ve hakikat taraftarları ile, batıl taraftarları arasında mücadele

devam etmektedir. Kıyamet kopana kadarda bu böyle devam edecektir. Gündelik yaşantımızda bu

iki kavramı sıkça, her alanda kullanırız. Yapılan bir sohbette, bir futbol müsabakasında." Haklısın" yani gerçek senden yanadır. Veya "Haksızsın" yani

gerçek senden yana değildir. Bazen de birini "Hakem" tayin eder, aramızda kim haklı, gerçeklik kimden yana diye durumun açıklığa kavuşmasını

bekleriz.

Peygamberimiz " Hak" mücadelesinde, insanları

Hak yoluna davette, zorluklarla karşılaştığında in

sanlara beddua etmiyor. "Ya Rabbi onlar bilmiyorlar bilseler itiraz ederlermi? Bilseler, bana

böyle davranırlarmı? Bilseler beni  böyle üzerlermi" diyor.

 

Şu günlerde, ülkemizin Diyanet işleri Başkanını, bazı basında   güya tenkid etme bahanesiyle, aklı sıra alaya almaya   çalışan bazı kişileri görmekteyiz.

Yine televizyonlarda insanları İslami konularda

aydınlatan, ruhları ferahlatan, çağımız insanlarının stresle boğuştuğu bir zamanda onlara moral vermeye çalışan   bir ilahiyatçımıza hasta oldu diye sevinen insan görünümlü bazı mahlukları görmekteyiz.

Bu mahluklara öncelikli olarak, peygamberimizin

yaptığı   gibi  acımak lazım.   Zavallılar!    Bilmiyorlar      bilseler böyle konuşurlarmıydı?

Bu mahlukların insanlık yararına yaptıkları bir şey yoktur, ama insanların yararına çalışanların üzerine çamur attığı çoktur.

Bu mahluklar, acaba Diyanet işleri Başkanının, ayrıca hasta oldu diye sevinilen ilahiyatçımızın

boyu posunu mu beğenmedilerde tenkid ediyorlar?     Hayır!  O zatların temsil ettiği bir misyon var. O da İslam dır. İşte asıl hınç ve düşmanlık İslam'a dır.

Bu cahil mahluklar hiç aynaya baktılar mı acaba

kendileri neye benziyor?   Gündem olmaya çalışan

bu mahluklar, diğer dinlere ve görevlilerine bu

antipatiyi göstermemişlerdir. Ama konu İslam olunca münafıklıklarını saklayamayacak bir içgüdüye sahip olduklarını deşifre etmişlerdir.

Allahu teala hidayet versin.

Bu mahluklar kendilerinin halk tarafından çok sevildiği, karşı tarafın ise az sevildiği algısına kapılmışlar. Bu mahluklar bu anketi ne zaman yapmışlar? Bence böyle bir şeye teşebbüs etmesinler, hayal kırıklığına uğrayabilirler.

 

Senin dünyaya bakan penceren kirli ise, benim çiçeklerim sana çamur görünür. Hz. Mevlana