Ölçmeden, biçmeden, düşünmeden ve hesap kitap etmeden konuşmak, nişan almadan ok atmaya benzer. Hal böyle olunca sözün ve okun nereye isabet edeceği belli olmaz.
Kabristanlıklarda yatanların pişman oldukları hal, hareket ve davranışları için, dünyadakiler birbirlerini yemeye devam ediyor.
Bakıyorum da şu fani dünyada herkes bir birinden üstün olmaya çalışıyor. Peki! Ya diğer âlemde?
Sen sen ol hesabını veremeyeceğin işlere kalkışma! Neden mi? Çünkü! Hesap hatası yapanlara öbür dünyada bulaşık yıkatmıyorlar.
Şu âlemde fare huyluların sayısı arttıkça kediler ‘bey’ olmaya başladı.
Şu fani dünyada satıcı ol, alıcı ol, ol bir şeyler ol ama sakın kalp kırıcı olma!
Minareden, ağaçtan, paraşütten düşenin parçası bir şekilde bulunur, bulunur bulunmasına da; gönülden düşenin parçası bulunmaz.