Bugün, 16 Nisan 2024 Salı

Arzu ŞENEL


HATIRALARDA RAMAZAN

HATIRALARDA RAMAZAN


 

 

Rahmetli babam gelir aklıma Ramazan deyince…

Ne kadar yorgun olursa olsun bana hep günün yirmibeşinci saatini ayırırdı gönlünden.

Tekerlemeler söylerdi ve çok da güzel söylerdi tekrar tekrar isterdim.

Bilmeceler…

Babamın kollarının arasında hayatımın en güzel, en huzurlu ânları hiç kuşkusuz…

 

Bir vakit sonra aşağıdan börek kukusu duyulurdu.

Bakır tavada, kuzinede pişmiş çıtır çıtır el açması börek.

İki tava pişirirdi annem, birini bazen tereyağlı bulgurlu diğerini mutlaka abimin sevdiği gibi yani peynirli…

Abim annemin güneşidir, öyle der öyle sever.

Altı yıllık çocuk hasretinden sonra alınca kucağına, mutluluğunu, sevincini, gönül aydınlığını en iyi ifade eden daha güzel bir sözcük olamazdı sanırım.

Bu başka bir yazının konusu olmaya devam ede dursun biz dönelim Ramazan gecelerine…

 

Bu ritüel hiç değişmezdi.

Annem saat kurmaz, vaktinden evvel kalkardı.

Kaçırdığımız olmazdı da hiç yani yöresel tabirle ışıtmazdık. J

Böreğin kokusu ne kadar davetkar olursa olsun annemin çağırmasını beklerdik…

Önce seslenir sonra hafifçe vururdu merdivenin demirlerine…

Ben “bir tane daha” derken, babam “haydi bakalım” der “arkası yarın” kuşağı gibi heyecanla beklediğim gecelere sahur fasılası verirdi..

Mütevazi yer sofrası, birlikte olmanın verdiği huzur…

Yaşım kaç olursa olsun hep oturmuştum sahur sofrasına…

Annemin izin vermediği tekne oruçlarım…

Hatırlarken bile yanaklarımı sızlatacak derecede tebessüm içeren çocukluk Ramazanları…

Bugünlük sofrada bırakalım biz de babamın arkası yarınları kadar heyecan vermese de…

 

Sofralarınız bereketli, âfiyetli ve muhabbetli olsun…

 

Sürc-i lisan etti isek affola.

 

Muhabbetle…