Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Arzu ŞENEL


HATIRAT

HATIRAT


 

 

Ramazan-ı Şerif boyunca Allah nasip ederse kıymetli dostların hatıratlarını paylaşmak istiyorum.

Yaşanmışlık ayrı keyiftir…

İlk yazı kendisini davasına adamış kıymetli büyüğüm, değerli Hocam MEHMET ALİ AYDIN’dan.

Keyifli okumalar…

 

SEN DE KİMSİN?

 

Yıl 1977 aylardan Ekim ayı ve ayın 5’i Pazartesi.

Bu tarih benim öğretmen olarak göreve başlama tarihim.

Okulu Haziran döneminde bitirmiş ve mezun olarak öğretmenliği hak etmişim. Bizden atanmamız için dilekçeler alınmış ve bize üç tercih hakkı vermişlerdi. Mecburi hizmetimiz olmadığı için de istediğimiz yerlere atamamız yapılacaktı.

Tabi o zamanlar bu kadar yaygın iletişim ağı yok.

Evler de bile telefon çok nadir.

Haberleşmeyi ancak PTT şubelerine gidip, telefona yazılıp sıraya giriyor ve sıranız gelince sizi karşıya bağlıyorlar ve şansınız varsa görüşebiliyorsunuz.

Ben köy çocuğuyum ve köyde kalıyorum ve aynı zamanda da ne zaman atanıp göreve başlayacağım heyecanı içindeyim.

Adrese bildirim diye bir şey de yok.

Ankara’da tanıdığınız biri varsa onunla haberleşebilirseniz durumunuz hakkında bilgi edinebiliyorsunuz.

 

Bizim atamalar Temmuz ayı sonunda gerçekleştirilmiş.

Bizim bir şeyden haberimiz yok.

Acaba ne zaman atamamız yapılacak göreve ne zaman başlayacağız.

Bekliyoruz, ses yok seda yok.

O zamanlar televizyonlar da yok.

Gazeteler de böyle haberler pek ilgi çekmiyor.

 

Bir gün birlikte aynı dönem okuduğum arkadaşımla karşılaştım, O farklı bir bölümü bitirmiş ben farklı bölümü bitirmiştim.

Tayininin çıktığını ve göreve başladığını söyledi.

Ben de nasıl öğrendin deyince “Bakanlığa gittim ve öğrendim” dedi.

Okulların açılmasına bir hafta falan var.

Ben de ister istemez Ankara’nın yolunu tuttum.

Bakanlığa uğradım ve tayinimin yapıldığını ve Bolu ili Seben İlçesi Seben Lisesi’ne tayin olduğumu öğrendim.

Kararnamemi alıp görev yerime gittim.

Bir an önce görevime başlayıp, sonra da eşyalarımı almak üzere izin alırım diye düşündüm.

 

Derhal Ankara’dan Bolu’ya oradan da Seben’e geçtim.

O gece otelde kadım.

 Ertesi sabah erkenden okulun ilk açıldığı gün okula vardım.

Müdür Başyardımcısı İsmail Özcan Bey’in odasına vardım, içerisi ana baba günü veliler, öğrenciler ve öğretmenler herkes bir şeyler söylüyor anlatıyor.

 Kapı açık.

Bende içeri girdim oturacak bir sandalye buldum ve usulca kıvrılıp oturdum. Bekliyorum ki sıra bana gelsin, neyse uzun bekleyişten sonra herkes işini halletsin etmesin odadan ayrıldı.

Sadece ben ve İsmail Bey var.

Bana döndü ve: “Sen kimsin, nesin, ne istiyorsun, hangi sınıftasın, öğrencilerden misin” gibi sorular arka gelmeye başladı.

Sıra bana gelince; elimdeki kararnameyi eline tutuşturdum. Baktı inceledi ve okuyunca benim yeni atanan öğretmen olduğumu anlayınca, biraz kızardı, bozardı, mahcup oldu ve ”hocam özür dilerim, ben sizi bizim öğrencilerden sanmıştım!” “Ne zaman geleceksiniz diye de epey meraklanmaya başlamıştık, hatta sizi arayacaktık” dedi.

MEHMET ALİ AYDIN

 

Kalın sağlıcakla…