Bugün İtfaiye Eğitim Merkezi Amirliğinin yanı sıra gençlere yönelik vakıf faaliyetleri, ideali, azmi ve davası olan kıymetli kardeşim MEHMET SARIOĞLU köşemizde konuk.
Emek vererek çok güzel bir yazı hazırlamış teşekkür ediyorum.
Keyifli okumalar…
28 ŞUBAT
Bu ülkede birileri 28 şubat denilince hala irkilmeye devam eder,
Hele hele az bir kendimizi bulalım,
Az bir özümüze dönelim,
Birileri olması gerekeni söylesin,
Yapılması gerekenler yapılmaya başlansın…
Hemen bitiverirler.
O çirkin yüzleri görünür,
Lağımdan kötü kokuları etrafa yayılır,
O iğrenç sesleri yükselmeye başlar.
Evet hala varlar,
Hala aktifler,
Hala kinliler,
Hala plan peşindeler,
Lakin, unuttukları bir şey var!!!
“Gerçeği yalanlayan nankörler, seni tutuklamak, öldürmek veya sürgün etmek için plan yapıyorlardı. Onlar plan yaparlarken,
Allah da plan yapıyordu. Allah, plan yapanların en hayırlısıdır.”
1
Bu minvalde, DİB Ali Erbaş hocamız söylemesi gerekeni söylemeye devam edecektir.
Zira köpekler istedi diye gökten asla kemik yağmayacaktır.
Aksine hiç beklemedikleri anda başlarına kemik gibi taşlar yağdıracak kerim olan Allah (azze ve celle) vardır.
.
.
.
.
Haberleri takip ederken bu düşüncelerle birlikte 2000 yılına gittim bir anda,
Samsun Anadolu İmam Hatip Lisesi…
Kız ve erkek İHL’ler öğrenci azlığı nedeniyle birleşmişler,
Sınıf 34 kişi.
18’i kız öğrenci.
Oturma düzeni karışık erkeklerin kimi ön sıralarda kızların bazısı orta ve arka sıralarda…
Kurdukları düzenin bin yıl süreceği iddiasında olanların zulmü baskısı alçaklıkları çirkinlikleri hat safhada ve hayat onlara göre
bu yaptıklarının normalliği üzerine kurulu bir düzenden ibaret görülmekte.
Neyse,
Samsun İHL’yi bilenler için, Samsun Emniyet Müdürlüğü binasının karşısında kalıyor,
Bir gün müdür yardımcımız ders girişi öğretmenlerle toplantı yaptıktan sonra bizlerle de toplantı salonunda toplandı,
Daha 18 olmadan devlet baskısına, hükümet kararlarına, özgür(!) medyanın yalan haberlerine,
uzatmayayım onurlu bir yaşam mücadelesi içerisine girdiğinde zalimin zulmüne karşı koyan bir gençlik çağının gerekleri
neyse onu yapmaya alışmıştık.
Müdür yardımcımız karşı ki resmi kamu binasından okulumuzun fotoğraflandığını, fotoğraflanan sınıflarda kız
öğrencilerimizin başı kapalı olarak derslere katıldığı bununda irticai(!) faaliyetler kapsamında olduğu için okulumuza
soruşturma açıldığını bildirdi.
Derslerde öğretmenlerimiz derslenmekte değil dertlenmekte, bizlere o gün verdikleri nasihatlerin asıl almamız gereken ders
olduğunu şimdilerde daha iyi anlıyorum.
Bir sır ki âşikâre,
Avcı yenik şikâre.
Yalnız, yalnız sabırda
Çaresizliğe çare...2
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu? 3
Ankara’dan kelli felli memurlar geldiler, soruşturdular da…
Sınıf benim sınıfımdı, arkadaşlar benim arkadaşım, ama fotoğrafladıkları ders Kuranı Kerim dersi çıkmıştı. Ve o derste başı
açık derse girilemezdi. Bir kez daha elleri boş ayrılmanın hırsı ve kini ile ayrıldıklarını hatırlıyorum.
Allah(c.c) işte planları başlarında paralandı bir kez daha.
Sonra sayfalarca rapor, okulda düzen değiştirdiler, kız arkadaşlara başlarını açtırdılar, açmayana okulu bıraktırdılar.
34 kişi başladığım sınıfımdan 18 kişi mezun olmuştum.
İçim acıya acıya, yaram kanaya kanaya…
Şimdi selam olsun o mücahidelere,
Son söz İHL Hocam Ali Bülbül’den gelsin;
İmam Hatipli olmak bir davadır, sevda ister;
İmam hatipli olmak bir sevdadır, yürek ister…
MEHMET SARIOĞLU
1: Enfal Suresi 30. ayet
2: Necip Fazıl Kısakürek Sabır şiiri
3: Mehmet Akif Ersoy Zulmü Alkışlayamam şiiri
Sağlıcakla…
