Bugün, 10 Temmuz 2025 Perşembe

Mustafa KÖKSAL


HAYALLERİ SOĞUDU BU GENÇLİĞİN

HAYALLERİ SOĞUDU BU GENÇLİĞİN


Hep hayal ederek geldiler o mor beyaz rengi sırtlarında o çocuklar, aileler ile. Kandırdık onca aileyi bu forma ile izlerken içeriz diye aileyi.

İnandık yukarıdaki insanlara el verecekler diye.. Bakıyorum idarecilere en akıllısı bile bu kış gününde  bu yeteneklerin sevgisini çiğniyorlar.

Bak sezon gitti, covid de var hikayesi döndük başa yeni gruplara, hayal vereceklerimize, olmayacak o dualarımıza.

Bu kışta sezonda gider, onlar idmana gelirler.

Tarihine gömülen o yetenekler gibi bunlarda gömülürler, hikaye sezon başı yazılır zaten.

Hep hayal ederek koşar çocuklar, o forma için biz yine kırık kalbimizle bilerek, susarak çayımızı içelim soğumadan.

Mutluluktan nasıl söz eder ki teknik adamlar alt yapıda. Bunların yaptıkları çalışma dikey yatay çalışma mutsuzluğun içinde. Alt yapıdakilerin uğraşı "GİZ " dolu yolculuk senelerce, olmayacak Yasin sonrası dua misali.

Yine transferler, yine korkak yapıda transfere koşan  hocalar, yine bu çocuklara vurulan yalnızlık. En başta mutsuzluk.

Alt yapının yaptığı bütün çalışmaların tarihçesi hala, alt yapım varda, neticede üste merdiven yok, unutulmuş.

Gemiler yine yukarıya taşıyor pahallı malları, alt yapıda lambada gaz kalmayacak, bilen var mı bu alt yapının ışıkları ne zaman yanacak? Kış geliyor beyler kara hüzünle.

Bakın ailelere onların güveni kalmadı kimseye..

Yazık onlarda ana baba, verdikleri emeklere güvene yazık, geçen onca saate bu çocuklar için, keşke bu gençler buraya harcadıklarının yarısını okullarına, kütüphanelerine ilimlerine tutulsaydı, onlara emek veren bu teknik adamlar daha hayırlı oldu şimdi şükür derlerdi..


SENİ BAŞKA SEVDİK

Biz seni başka sevdik, özlem dolu bir kocaman kalpte sevdik. Buğunkü durumuna cok kırılmış bir insan gibi, güveni yok olmuş kalp gibi...

Biz seni nedense hep yalnızlığa itmişiz. Senin düşüşünü izlerken bile cok sevmiş bu il seni. Üstelikte ruhen cokmüş Ordu olarak, bu aşka tövbe etmişler olarak.

Vebali bu takımın kimin boynuna ha?

Bizler Ordu olarak, her gün biraz daha mor ve beyaz olarak yeminlerimizi bozarak sabırla sevdik.

Seni artık bitti dediler, yasakları, borcu çok dediler, önemli olanda imkansızlıkları başarmaksa, takım olmazsa bugün bu takım BAL’da ise bunun kahramanlarına alkış az.

Her kes ‘zor’ dedi, Savaş Şimşek ‘kolay olsa bu takım değersiz olur’ dedi.

Peki bu senin için ne ifade ediyor onca borç, durum vahim, dediler sende ‘bu Aşk’ dedin. O kulupte sizi, Ordu’yu sevdi mi dediler, ‘bilmiyorum’ dedin, vazgeç bu takım batmış baksana dediler, ‘Savaş olarak, vazgeçmedim boynuma o mor ve beyazı böyle asmazdım’ dedin.

Aslında herkes öldürür sevdiğini, herkes yalnız bıraktı borç batağında dedin, sen o Orduspor ve ölmez, güzel olan yarım kalırda, bizsiz kalmaz dedin.

Aslında bu ilde herkes Ordusporludur. Bizler içimizdeki bizim sevgimizin esirleriyiz.

Bizim şimdi bozuk bir saat misali bu yüreğimiz, vefa az, söz kısa, dost ise kaçak. Aslında bu Orduspor ve mor ile beyaz olsada bu forma, yine de her şey yarım be usta.