Osmanlı padişahlarından 2. Mahmut ve 1. Abdülmecit zamanında sarayda Hekimbaşılığı yapmış olan, aynı zamanda şairliği bulunan, sohbeti sevilen Abdulhak Molla’nın güzel bir sözü
"İstersen sulhu salah, hazır ol cenge"
Bu vecizeyi günümüz Türkçesiyle şöyle sadeleştirecek olursak "Endişeden uzak, barış ve güven içinde yaşamak istiyorsan savaşacak güce kuvvete sahip ol, hazırlıklı ol." demektir. Böyle olursan düşmanların sana yan gözle bakamaz, anlamına gelen bir sözdür.
Gerek birey, gerekse devlet açısından güçlü olmak başta gelen önemli bir niteliktir. Bu güç, bir devlet için başta ekonomik alanda, askeri alanda çok önemlidir. Ekonomik ve askeri alanda güçlü olmayan devletlere kimse itibar etmemektedir.Gerekli ekonomiye ve askeri güce sahip olamayan güçsüz devletler, güçlü devletler tarafından sömürülmeye mahkumdur. Üstelik güçlü devletler tarafından idare edilmektedir.
Ülkemiz, cumhuriyetin ilanından sonra gerek uçak yapımı ilgili gerekse savunma silahlarıyla ilgili atılımlar yapmıştır. Ne yazıkki, dış düşmanlar süreç içerisinde ülkemizdeki işbirlikçileriyle beraber olmuşlar, ülkemizin yaptığı bu atılımları sona erdirmişlerdir. Maalesef bu konuda o tarihteki etkili ve yetkili konumlar, bu konumlarda bulunan o zamanın siyasi iradesi önemli rol oynamıştır.
Ülkemiz, yıllarca gerek havacılık ilgili gücümüzü gerekse karadaki silah gücümüzü hep dışarıdan satın almış, dışarıya hep para aktarmış, güçlü devletlere karşı daima boyun bükmüştür. Öyleki, satın aldığımız bu silahları düşmanlarımıza çevirmememiz konusunda söz konusu devletler uyarıda bulunmuşlardır. Bu ülkeler hem siyasi açıdan hem ekonomik açıdan bize hükmetmeye çalışmış bunda da kısmen başarılı olmuşlardır.
Ülkemizdeki bir nesile, bir jenerasyona "biz uçak yapamayız" "biz teknoloji yapamayız" bu gibi olağanüstü şeyleri hep" batılılar yapar", algısı oluşturulmuştu. Hatta, dış ve iç mihraklar yapılan propagandalarda, havacılığın güçlenmesinde önderlik etmiş, adeta marka olmuş, isim yapmış insanlarla alay etmiştir. (Vecihi Hürkuş)
Dış düşmanlar bize sadece laikliği uygun görmüşler, laiklik konusundaki çalışmalarımızda
bize hiç engel! olmamışlardır.
Ülkemizdeki batısever laikler, laiklik olunca herşeyin düzeleceğini söylemişlerdir. Ülkemizin cumhuriyetle birlikte başlattığı uçak sanayisinde olsun, gerekse askeri alanda olsun atılımları engelleyenler en koyu laikçiler değilmiydi?
Bugün de bu laikçiler, dış güçlerle ağız birliği fikir birliği yapıp kendi ülkesine ihanet etmiyor mu? Kendi ülkelerinin aleyhinde bulunmuyorlar mı?
Batı, bize hep şunu demiştir," Bizden laikliği alabildiğiniz kadar alın" . Ancak, Ammaa, sakın, maddi olarak, bırak bizim seviyemizin üzerine çıkmayı, bize eşit seviyede olmayı bile düşünmeyin!
Bugün, Allah'a şükür durum çok farklı, anlatmaya gerek yok, hepimiz görüyoruz. İşte Türkiye, işte Azerbaycan!