Topumuz nefes ile şişirmeli idi,
Nefesi yeten şişirirdi,
halı saha görmedik biz,
Okulun bahçesi idi sahamız,
Halis hoca korkusu ile, ağladı anamız.
Okulun duvarı beyaz badanalı idi,
top vurmamalı idi duvara,
top vurunca yan duvara,
Al sana kocaman top lekesi,
Gelirdi sonra Halis hocanın gür sesi,
Bir hafta kaybolurduk korkudan,
Sıra dayağı yemeyenler bilmezler bunu,
Hocanın değişmedi hiç bir zaman,
bu huyu.
Müzik setimiz de yoktu,
Tek eylencemiz pilli radyo idi,
Ama gönlümüz hep mutlu idi,
En sevdiğimiz türkü;
“ Beyaz atlı şimdi geçti buradan” idi.
Bu türküyü içimizden en güzel söyleyende,
Hasan Kılıç idi.
Köy futbol takımımız vardı,
En iyi golcümüz ise,
Sol bacak milli Nihat’tı. .
Tatil köyü bilmezdik,
Hep civil deresinde yüzerdik,
Mayomuz yoktu ki,
Markası nayk olsun,
Araba mı dediniz?
Sadece Kadıoğlu Hüsnü amcanın,
Willivs kamyonu vardı,
Antrenörümüz köy muhtarımız,
Abdullah Gürsoy’du,
Köy maçını kazanınca en güzel pirimimiz,
Şairoğlu Kemal ağbinin köy fırınında,
Pazar yağlısı idi,
Çok mu çok lezzetliydi.
Kanaatkardık,
Merhametli idik,
Sevgi doluyduk,
DOYUMSUZ DEĞİLDİK;
ÇÜNKÜ HEP MUTLUYDUK.