Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Taner ÇELENK


HER MİLET KENDİNE YAKIŞANI YAPAR

Biz de Kendimize Yakışanı Yapıyoruz, Yapmaya da Devam Edeceğiz.


Dünyanın ve doğal olarak ülkemizin ekonomik olarak zor günler geçirdiğini hep birlikte müşahede ediyoruz. Bu ve benzeri krizlerin gelişmekte olan ülkeleri diğer kategorilerdeki ülkelere nispeten daha fazla sarstığı uzmanlarca belirtilen bir durum.

Ülke olarak alım gücümüzün eskiye oranla fazlaca düştüğü, ciddi tasarruf tedbirleri uygulamazsa bilhassa dar gelirli ailelerin ciddi sıkıntılar yaşayacağının mutlak olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Sıkıntının büyüklüğünün, ülkemiz insanlarının, bilhassa dar gelirli vatandaşlarımızın ekonomik olarak çok yorulduğunun her vatandaş gibi ben de farkındayım.

Bu sıkıntıların herkese göre değişik nedenleri var. Yönetim zafiyeti, pandemi, Rus - Ukrayna savaşı, ekonomik, sivil ve askeri darbe girişimleri, muhalefetin tutumu, mülteci sorunu… gibi

Sorunun kaynağını ve çözümün ne olduğu ile ilgili burada ahkâm kesecek değilim. Ekonomi ile ilgili konularda aklının kendisine bile yetmediği insanlar arasında sayılabilirim.

Ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu bu büyük buhran dönemini ülkemizin başarılı bir şekilde atlatacağına bütün kalbimle inanıyorum. Nasıl olur, yöntemi nedir, kim başarır bilemem. Benim ki tamamen his ve Allah’a olan güven ile alakalı.

Kiminin mülteci, kiminin göçmen, kiminin Suriyeli, Afganlı, Özbek, Orta Asyalı… Dediği bana göre muhacir olan, vatanını, ailesini, dost, arkadaş, sevdiklerini, doğduğu, hatıralarının olduğu toprakları terk etmek zorunda kalan, ırkına, rengine, dinine bakmaksızın bütün dünya mazlumlarına olabildiğince kucak açan, bir nebze olsun umut olan, yaşamasına, kutsal olan hayatının idamesine ve devamına vesile olan dünyanın en büyük ve en koca yürekli ülkesini Allah’ın koruyacağına, kollayacağına, yardımını esirgemeyeceğine bütün kalbimle, benliğimle inanıyorum.

Yüce Allah Bakara Süresi 216. Ayette “Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde de sizin için şer vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Buyuruyor.

Dün olduğu gibi bugünde kendine yakışanı yapıyor bu millet. Dün Kürt kardeşlerimiz bunaldığında güney kapılarını ve Bulgaristan zulmünün dayanılmaz boyutlara gelmesiyle oradaki soydaşlarımıza batı kapılarını açan; Rus vahşetinin dayanılmaz noktalara ulaştığında Çeçen kardeşlerimize, Kırım Türklerine her türlü yardım elini uzatmıştır bu millet. Sırp ve Hırvatlar eliyle soykırıma maruz kalan Boşnaklara, Yahudi işgaline karşı dünya sus pus iken Filistin’e maddi manevi yardım elini uzatan yüce gönüllü milletimiz tarih boyunca da Hristiyan zulmüne maruz kalmış Yahudilere, hatta haçlı zulmüne maruz kalmış Hristiyanlara yardım elini uzatmıştır. Dünyanın sömürdüğü Afrika’ya ve daha birçok mazlum coğrafyalara Devletimizin tüm kurumları ile bilhassa TİKA, Yunus Emre Derneği vb. dernek ve vakıflar eliyle yardım götüren bu millet kaybeden değil kazanan olacaktır.

Özetle bu necip millet nerede bir zulüm var ise karşı durmuş, nerde biz mazlum var ise kucak açmış açmaya da devam edecektir.  Yardım ettiğimiz tüm bu unsurlar içerisinde memleketimize bir şekilde yerleşmiş olanlar, bu memleketin asli unsuru olmuş ve memleketimizin gelişimine katkı sunmuş, birlikte ağladığımız, birlikte güldüğümüz kız alıp verdiğimiz öz be öz kardeşlerimiz olmuşlardır.

            Tarihte hiçbir devlete nasip olmamış cihan hükümranlığını Allah bu millete nasip etmiş, Efendimiz (sav)’in İstanbul’un fethi için söylemiş olduğu hadisi şerifindeki övgüye mazhar olmuş, İslam ile şereflenmekle kalmamış İslam’a hiçbir millete nasip olmayacak derecede hizmet etme şerefine de nail olmuş yegâne millettir.

            Bu milleti Allah zayi etmeyecektir. Bu; yiğit, mazlum dostu, merhametli, cömert… Millet düştüğü yerden kalkacak ve Allah’ın izni ile başıboş, bozuk dünyaya düzen verecek ve dünyada huzur ve barışın tesisine katkı sağlayacak, zenginlerin daha da zenginleştiği, fakirlerin sömürülüp köleleştirildiği sömürü düzenini yerle yeksan edecektir inşaallah.

            Ülkemize sığınan insanlarla ilgili olarak milletimizin kaygılarını anlamakla birlikte kötülüğün topyekûn hiçbir gruba, ırka ya da topluluğa mâl edilemeyeceği kesindir. Her toplumun, grubun içerisinde iyiler de kötüler de elbette vardır. Suçun şahsiliği ve sadece suçu işleyeni bağladığı ilkesini unutmadan hareket etmeli ve zulüm edenlerden olmamalıyız.

            Çok şükür ki yardım alanlardan değil yardım edenlerdeniz, çok şükür ki herhangi bir ülkeye sığınanlardan değil ülkesine sığınılanlardanız. Tersi de olabilirdi Allah muhafaza. Hayrında şerrinde Allah’tan geldiğini unutmadan, yeryüzünde Allah’tan gayri hiçbir şeyin (zulüm, yoksulluk, savaş, kötülük, iyilik…) baki olamayacağını düşünerek hareket etmemiz gerektiğini düşünüyor bu aziz milletin tüm merhametli, aslan yüreklerini saygı ve hürmetle selamlıyorum…

            Allah’ın rahmeti, merhameti, yardımı… üzerin(m)ize olsun. Kalın sağlıcakla…