Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Mustafa KÖKSAL


HİÇ GEÇMEZ BİLESİN

HİÇ GEÇMEZ BİLESİN


 

 

Hayat bu, o güzellikleri daha sonra  isterim demen için  hayat uzun değil be aslanım. Bir yere gelir, geldiğin yeri, getireni sen unutursan, orada olan sen olmazsın.

 

Vede o yer hazmedemediğin  kadarsa hemen gideceksin, yoksa lağıma girmiş kadar pis kokarsın.

 

Koltuklarda iken, eğer takımında, gömleğinde, haram bir leke, pislik, pis koku sinmiş ise, yazık edersin huzurun olmaz.

 

Canım, bak etrafına binlerce çiçek olsa da gül başka, milyonlarca  insan var demi etrafımızda, ama dost o başka. Milyonlarca gün olsa da BUGÜN bambaşka.

 

Sen kulun hakkını yersen, onu ne gitmeyi arzu ettiğin MEKKE çözer, yada tesbih çektiğin, içten samimi Allah’ı zikrettiğin TEKKE.

 

Sen yersin, içersin garibana ise o azla kanaat et dersin, ne çeliş ki... O gariban dediğin azla  yetinir de sen malı götüren can nasıl yetineceksin.?

 

Bak kardeş acın olursa canlısın, başkasının acısını duyuyorsa bedenin o zaman İNSANsın.

Sen doyana kadar ye, ac isen, ama ölene kadar yeme o gözün aç ise kardeş.

 

Her servet biter bu ilde neler vardı şimdi neredeler? Gitmez dediğin sende yoksa gider.

 

Kardeş hırs, altı delik bardak gibidir, içtiğini sanırsın ama o açlığın, susuzluğun hiç geçmez be kardeş.

 

Hiç geçmez.