Düşünsenize taşıdığınız can bile sizin değil Yüce Allah (CC) tarafından size belli bir müddet taşıyasınız ve ona layıkıyla kulluk edesiniz diye verilmiş. Verilen sürenin sonunda sizden geri alınacak ve artık siz bir mevta olacaksınız. Yaşadığınız her salise, saniye dakika, saat vs. size verilmiş bir vade. siz verilenleri verildi. Siz eğer verilen amaç doğrultusunda değerlendirmez ve boş yere harcarsanız bilin ki hüsrana uğrayanlardan olacaksınız.
Sizin için en kıymetli şeyiniz olan can bile size ait değil emanet ise hayat boyunca edindiğiniz hiçbir şey sizin değil. Gözünüzü kapattınız, neyiniz varsa bilin ki artık yok. Ya atılacak çöp olacak, yada başkaları kullanacak veya harcayacak. Belki de ceremesini siz çekeceksiniz. Buradaki belki kelimesi nezaket gereği mutlaka hesabı size ödetilecek.
Her şey zamanı gelince biter. Yıllar geçtikçe yerinizi başkaları alır, kullandığınız eşyaların yerine yenileri gelir. Paylaşmak istemediğiniz eşyalarınız, tanımadığınız insanların eline düşer, çöp olur, parçalanır veya yeni bir eşyanın yapımında kullanılır, belki.
Dünyalık hiçbir şey sonsuz değildir. Ne sevenler, ne de sevilenler. Önce sadece anlatılanlar kalır, sonra anlatanlar. Daha sonra ise yeryüzünde ne anlatılanların, ne de anlatanların yaşadıklarına dair hiçbir delil kalmaz. Bundan dolayı ne kişiler, ne mekanlar, ne de eşyalar. Hiçbiri vazgeçilmez değildir aslında. Ya elinizden alınır siz vazgeçmek zorunda kalırsınız ya da gün gelir kendiniz sıkılırsınız.
İşte bu yüzden istediğini Rabbinden ukala bir tavırla istememeli. Sanki kendisi için en iyisini, kendisi bilirmiş gibi veya elinde kullanabileceği bir kozu varmış gibi davranmamalı insan. Çünkü kavuşmak için her şeyi yaptıktan sonra, istediğiniz şeye kavuştunuz diyelim. Eğer istediğiniz sizin için hayırlı değilse, kavuştuğunuz nimet olmaktan çıkar da kurtulmak isteyip kurtulamadığınız, sizi bunaltan bir sebep ya da imtihan haline dönüşür. Ki bu ağırdır. Ve bundan daha da korkuncu istediğinizin sizi geçici dünya mutluluğuyla sarmalayarak, görmezden gelmeyi seçtiğiniz sonsuz felaketin kıyısına çekmesidir.
Hani Yunus demiş ya: "Malda yalan mülkte yalan.
Var biraz da sen oyalan"
Ona göre davranın ve ona göre yaşayın. Yaptığınız ve yaşadığınız her şeyi artısı ile eksisi ile düşünerek yaşayın. Sonra pişman olanlardan olmamak için bu elzem. Yine de siz bilirsiniz. Benden sadece önce kendime sonra da sizlere hatırlatmak. Taşıyabileceğiniz yükün altına girin yoksa altında kalıp ezilebilirsiniz!
Rabbine hakiki manada güvenenlerden, emrettiği gibi geçmişten ibret alanlardan, isterken hayırlısını istemek için Allah’a sığınanlardan, istediğine kavuştuğunda da kavuşmadığında da razı olanlardan olmak duasıyla.
