Hindistan'da ineklere kutsal bir gözle bakılmaktadır. Bundan dolayı inekler Hindistan sokaklarında ve caddelerinde serbestçe dolaşmaktadırlar.
Onlara hiç kimse dokunmamakta veya dokunamamaktadır, çünkü inekler Hindistan 'da kutsaldır.
Hindistan'da bir inek, cadde veya sokakta trafiği tıkasa, ona hiç kimse müdahale edememektedir. Çünkü inek Hindistan'da kutsal dır. Trafiğin açılması için ineğin arabaların önünden, keyfi geldiği zaman geçmesi lazımdır. Hindistan'da cadde ve sokaklara İnek veya inekler pislemiş olsa gene onlara aynı saygı ve hürmet gösterilmektedir. Hatta Hindistan’daki insanlar inek pisliklerini üstbaşlarına ve yüzlerine sürme festivali yapmaktadırlar.
Bu ineklerin bir özelliği varmış, boynuzları uzun ve sivri imiş! Bunlara meşhur "Hint ineği" derlermiş!
Hindistan'daki inekler çocuk ve yetişkinleri boynuzlasa hiç kimse bir şey diyemezmiş! Çünkü Hindistan'da inekler kutsalmış!
Hindistan'da ki bu ineklerin bir özelliği daha var mış!
Bu inekler bir kişiyi boynuzlarken adam seçerlermiş! Mesela, Hindistan başbakanını, valisini, belediye başkanını, milyarderlerini v. s boynuzlamazlarmış! Bu inekler hep varoşlarda yaşayan yoksul insanları, çocukları, yaşlı kadınları boynuzlarmış! Bu zavallı insanlarda, Hindistan'daki inekler kutsal olduğundan dolayı bir şey diyemezler ve bu durumu sineye çekerlermiş! İnekler tarafından boynuzlanan bu vatandaşlar sıkıntılarını başbakanlarına iletecek olsalar, başbakanları onlara şöyle dermiş!
Bre densizler! Bilmezmisiniz ki, Hindistan'da kast sistemi vardır! Yoksa siz, bu sistemi yıkmak mı istersiniz ! İnekler elbette sizi boynuzlayacak! Bizi boynuzlayacak değil ya!
Bre densizler! Ülkede o kadar saman fabrikası yem fabrikası var, oralarda çalışan binlerce işçi var, ihracat var! Bu işin ayvası var narı var, atalardan yadigar atabarı var! İnekler size bir iki boynuz attı diye, tüm bunlara son mu verelim? demişler.
İneklerin boynuzladığı mağdur Hindistan vatandaşları, kendilerine bu ikazı yapan, ineklerin hiç boynuzlamadığı, boynuzlamak için yanlarından bile geçme şansı bulamadığı bu yetkililerin bu sözleri üzerine boyunlarını bükerek, "Ya Rabbim! Sen büyüksün! Durdur geçen zamanı kulların gülsün!" diyerek teselli bulmaya çalışırlarmış!....
