Bugün, 28 Nisan 2024 Pazar

Levent AKTAŞ


HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN

HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN


 

 Hoş geldin ey vahyin nâzil olduğu mübârek Kur’ân ayı… Hoş geldin ey ‘bir ömre bedel bir gece’ye ev sahibi olan gufrân ayı… Hoş geldin ey “rahmet, mağfiret ve cehennemden kurtuluşa vesile olan” sınırsız ihsân ayı... Hoş geldin ey günahların hazan mevsimi, sevapların harman ayı… Hoş geldin ey gönülleri nûra doyuran, yüreklere “Gül”  kokuları duyuran Ramazan ayı…

Hoş geldin ey onbir ayın sultanı… Hoş geldin ey orucun farz kılındığı, yılın en kutlu zamanı... Hoş geldin ey ayların en fazîletli olanı… Hoş geldin ey huşû, hayır ve bereket ummanı… Hoş geldin ey; canımızı Hakk’ın yoluna koymaya, kalbimizde O’nun aşkını duymaya, her ânımızda İlâhî Mesaj’ın emir ve yasaklarına uymaya vesile olan “Üç Aylar”ın hakânı...

Bin bir aydan hayırlı bir ay olan Ramazan, ayların sultanı… Hoş geldin… Önce yüreğimize, sonra evimize barkımıza… Sefalar getirdin… 

Yüreğimize aydınlık, kalplerimize ferahlık, içimize huzur, hanemize nur, sofralarımıza bereket ve şen getirdin. Hoş geldin Ey Şehr-i Ramazan sefalar getirdin. Her yıl olduğu gibi yine bereketinle geldin. 

Bin bir aydan daha hayırlı olan Ramazan ayı yine geldi çattı. 11 ayın sultanı Ramazanın kapımızı çalmasına sadece 1 gün kaldı. Yine kalplerimizde heyecan, hanelerimizde bir Ramazan ayına daha kavuşmanın sevinciyle birlikte 11 ayın sultanını karşılamaya hazırlanıyoruz. 

Daha başlamadan ilahi bir ışıkla huzur buldu yüreklerimiz… Sevgi, hoşgörü ve sabır sardı bedenlerimizi. Yaptığımız iyilikler daha bir buldu yerini ismini verdiğin bu mübarek ayda.

Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim, bu ayda yeryüzüne indi ve aydınlığa kavuşturdu bizleri… 

Yine iftar saatini heyecanla beklemenin umudu kapladı içimizi. Büyük bir hevesle beklediğimiz ezan saatini yine büyük bir hevesle beklemenin zamanı geldi çattı. 

İftar saati yaklaşırken hazırlanan sıcak çorbanın dumanının verdiği mutluluk… Allah ne verdiyse deyip paylaşmak… Sofra başında bir bütün olup, odaklanıp o ilahi dakikalara ezan sesini işitivermek… Bunlara sadece 1 gün kaldı. Paylaşmaya, o sıcacık çorba dumanını ve kokusunun Ramazan ayında bir başka olduğu o eşsiz dakikalar yaşamaya sadece 1 gün... 

Bir zeytin tanesi, bir adet hurma, bir kaşık çorba, bir yudum su, bir parça pide… 

İhtiyacı olanlara yardım etmek elimizden geldiğince, karınlarını doyurmak… 

Işıl ışıl kandiller, minareleri aydınlatan… İki minare arasında parıldayan mahyalar… 

Teravi coşkusunu yaşamak hep birlikte… Secdeye varmak… 

Belki davul sesleri, belki çalar saat… Sahur vakti açmak gözleri yarın ki oruca niyetlenmek…

Bir hoşluk, bir başka güzellik yaşanan Ramazan Ayı boyunca… Öyle bir manevi güzellik ki anlatılamayacak sadece yaşanacak…

Birlik ve beraberliğimizi sağlayan, yüreğimize, evimize “Hoş Geldin” Ey Şehr-i “Ramazan”… Sefalar getirdin…