Yarabbi! Biz kullarına öyle bir “gönül” ver ki, bir kuruluşun tepe noktasında dahi olsak, yetkimizi asla farklı şekilde kullanmayalım.
Aile bireylerimiz başta olmak üzere, herkese karşı adaletli olalım. Kimseye kem gözle bakmayalım. Ne oldum delisi olmayalım.
Zamanında çektiğimiz sıkıntıları başkalarına çektirmeye yeltenmeyelim. “Ben” yerine, “biz” diyebilelim.
Ey Rahmeti ve bereketi sonsuz olan Rabbim! Bize öyle bir “sağlık” ver ki, düşünebilelim, konuşabilelim ve her şeye rağmen bir şeyler üretebilecek gücü, kuvveti kendimizde bulabilelim.
Ey Yüce Rabbim! Bize öyle bir “irade” ver ki, bir gün şeytana yenilip onun egemenliğine doğru yönelirsek; eğer bu bir düşünce ise düşüncemizi, bu bir adım ise ayağımızı ve bu bir uzanma ise elimizi durdurabilelim.
Allah’ım! Bize öyle bir “sabır” ver ki; itidalli olmak, mütevazı yaşamak insanları incitmemek, hayat tarzımız olsun. Düzgün olalım. Doğru düşünelim ve Sana lâyık kul olalım. Bunları Senden istiyoruz. Sana sığınıyoruz. Ancak; hiçbir şey vermesen de, dualarımızı nazarı dikkate almasan da, zerre kadar dert etmeyiz, edemeyiz! Yeter ki, ‘kulum’ de bize Yarabbi! ‘Kulum’ de sadece yeter Allah’ım.
BAL GİBİ SÖZLER
& Bizler insan olarak şikâyet etmeye alışmış ve her şeyden eder olmuşuz. Hâlbuki, şikâyet ettiğimiz bu güzel yaşam, belki de başkalarının hayal bile edemediği bir yaşamdır.
& Sevgi denilen duygu; Rabbimize ya da bir şeye karşı duyulan yakın ilgi ve bağlılık demektir. Mesela nasıl ki, namaz kılarken sağa sola baktığımızda namaz bozulursa, sevdiğimizi iddia ettiğimiz manevi değerlerden gözümüzü ve gönlümüzü çevirip başka yerlere (şeylere) baktığımızda o sevgide bozulur.
& Günümüzde bazı insanlar, içerisinde bulunduğu şartlardan dolayı temiz elbise giyemeyebilir. Ama bilinmelidir ki, elbisesi yırtık, pırtık ve kirli olan insanlardan değil, düşüncesi kirli olan insanlardan korkmak gerek!
& Çoğu insan belli bir yaştan sonra harfleri, rakamları yakından seçemeyebilir, ama çevresinde dönen fırıldakları uzaktan bile anlar. Dahası insanlar bizimle konuşmayı bıraktığında, bu sefer arkamızdan konuşmaya başlarlar.
& Sonuçta; kaybedeceğimizi bilsek te hayatta her zaman gerçekleri savunmalıyız! Bilinmelidir ki, beğenen ve takdir eden olmasa bile, vicdanımıza hesap vermekten kurtulmuş oluruz…
