Bugün, 4 Ağustos 2025 Pazartesi

Muzaffer GÜNAY


HURAFELER VE BATIL İNANÇLAR (2)


Biz genel olarak hurafelerin tarihinden söz etmekle birlikte, asıl İslam dünyasında yaygınlık kazanan hurafeler üzerinde durmayı gerekli görmekteyiz. Çünkü, bu dinin mensupları, bilerek, bilmeyerek DİN’LEŞMİŞ HURAFELER arasında SAHİH İSLAM’ı ciddi manada kaybetmişlerdir. Acı bir gerçektir bu. O nedenle, eli kalem tutan, dili laf yapan herkes bu konuda gerekli uyarıları yapmakla mükelleftir. Nice insan var ki, saçmalıkları DİN’in bir rüknü imiş gibi kabul etmektedir.

Hurafenin vatanı olmaz. En ilkelinden, en gelişmişine kadar tüm toplumlar hurafelerle iç içe yaşamaktadır.

Falcılık, muskacılık, cincilik, büyücülük, sihircilik… gibi temeli itibarı ile İslam dışı olan sayısız uydurmalar, hurafeciliğin fabrikalarıdır.

TÜRK İNAÇ TARİHİNDE HURAFECİLİK

Yukarıda da değinildiği gibi, biz Türkler’in tarihi de hurafelerle doludur. Şaşılacak belki ama realite budur. af İslam’ın içine bilinçli, bilinçsiz her ne ise bir şekilde karıştırılan, ilave edilen o kadar saçma, abes, ezoterik hurafeler ve inanışlar vardır ki, bunları ayıklamak nerede ise imkansız denecek derecede zor ve müşküldür. Böyle olmakla beraber, yine de elden gelen titizlik gösterilmelidir. 

Türkler, 9. Ve 10.asırlarda Müslüman olmaya başlamışlardır. Derin ve uzun bir geçmişe sahip olan Türk kavmi, ister istemez çok sayıda toplumun, kavmin inançlarından etkilenmiştir. İslam’ı kabul ettiklerinde durum bu idi. Tablo böyle olunca, önceki inanışların bir kısmı aynı ile devam etmiştir. Yani, bir çırpıda yüzyıllar içinde oluşan ve yerleşen batıl inanışlar ve uydurulan hurafeleri terk etmedi Türkler.

Şamanizm, Budizm, Manihaizm, Musevilik, Hıristiyanlık gibi bir çok beşeri ve İlahi menşeli dine girip, çıkmış olan Türkler’in yeni kabul ettikleri İslam’a bir sürü  batılları karıştırmış olmaları sosyo-dini bir vak’adır. Özellikle Şamanizm’den devşirilen epey ritüel ve inançlar günümüze kadar gelmiştir ve sürüp gitmektedir.

HURAFE-BİDAT İLİŞKİSİ

Dinin (İslam) aslından olmayıp sonradan dine sokulan her nevi inanış ve ritüele BİD’AT demek yanlış olmaz.

Aynen hurafe gibi bidat da hemen bütün toplumlarda, bütün dinlerde ve tarihin her devrinde varlığını sürdüre gelmiştir. Açıkça ifade edilmeli ki, İslam’a sonradan iliştirilmiş sayısız bidat mevcuttur.

Bidat, en az hurafe kadar tehlikelidir. Sirayet edici özeliği çok fazladır. Batıl olana, insanın merakı çoktur. Müslüman olarak abesle  hak olanı birbirinden kolayca ayırt etmesi gerekenlerin çoğu, duyarsızlık içindedir.

Daha ilk dönemlerden itibaren batıl mayalı bir çok inanç, Müslümanlar arasında kendine kolayca yer edinmekte hiç zorlanmamıştır.

Sahabe sonrasının en büyüklerinden olan Hasan-ı Basri (Basralı Hasan) bu konuda çok net ve acı bir tespitte bulunarak şöyle demiştir:

“HZ. PEYGAMBER,ŞU MESCİDLERİNİZİN ÖNÜNDE DURUP BAKSA,KIBLE DIŞINDA DEĞİŞMEYEN BİR ŞEY BULAMAZDI...”

Bidat konusu, İslam bilginleri arasında da görüş farklarının çıkmasına sebep olmuştur. “Bid’atIn iyisi, kötüsü olmaz; bid’at, bid’attır...” diyenler olduğu gibi, “iyi bid’at, kötü bid’at...” diye tasnife tabi tutanlar da olmuştur. Bid’atın iyisi, kötüsü nasıl olur? Sorusu da hep tartışılmıştır.

Örneğin yemeği kaşıkla yemek, iyi bid’attır diyen alimler olduğu gibi, buna itiraz edenler de olagelmiştir.

Büyük İslam alimlerinden İmam Suyûtî, oldukça şikayetçi bir dille şunları söyler:

“BİD’ATLARIN BİR KISMINI, HALKIN, İBADET DUYGUSU VE ALLAH’A YAKLAŞMA ZANNI İLE YAPTIKLARI İŞLER OLUŞTURMAKTADIR .OYSA Kİ, GERÇEKTE BUNLARIN TERKEDİLMESİ İBADETTİR. CAHİL KİMSELER, BUNLARIN GÖRÜNTÜDE İBADETE BENZEMESİNE ALDANMAKTADIRLAR. BURADA ALDATICI OLAN PSİKOLOJİK FENOMEN, DAHA FAZLA İBADET ETME ARZUSUDUR.İŞTE BU AŞIRI ARZU,İNSANLARI,BU GİBİ YANLIŞ ŞEYLERİ YAPMADA İTİCİ GÜÇ OLMAKTADIR...”

Evet, görüldüğü gibi cahiller,güya daha fazla ibadet ederek Allah’ın rızasını kazandıklarını sanarak, bid’taların içinde adeta kaybolmaktadırlar. O derecede ki, sütün içinde eritilen şeker nasıl ayrıştırılamıyorsa, dinin içine karıştırılan bid’atlar da aynı şekilde ayrıştırılamamaktadır.

MESELEYE DEVAM EDECEĞİZ…