Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Levent AKTAŞ


İKİ VATAN EVLADI!

İKİ VATAN EVLADI!


İki günlük ölümlü dünyada bizler ne için çabalıyoruz, neyin kavgasını yapıyoruz, ne diye bir yarış halindeyiz ki?

İnsanoğlu, dünyaya geldiği günden beri çalışır, çabalar. Eş, dost sahibi olur. Çocuklarının geleceği ve ailesinin bakımı için her türlü fedakârlığı yapan birçok insan gibi, Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan da gün gelir bir kurşuna hedef olur.

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdİSuikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin ise süpürgeyle süpürüldüğü iddia edilmiştir.

Suikastı; İslamî Hareket CephesiİBDA-CHizbullah gibi örgütler üstlendi. Suikastın arkasında Mossad'ın ve kontrgerillanın olduğu da iddia edildi. Ergenekon Davası sanıklarından Ümit Oğuztan, iddianamede yer alan ifadesinde, Mumcu'nun, seri numarası silinmiş ve Kürdistan Demokratik Partisi lideri Celal Talabani'ye götürülen silahlarla ilgili araştırması nedeniyle öldürüldüğünü iddia etti. Bununla beraber ağabeyi Ceyhan Mumcu, kendi yaptığı araştırmada ölümüne yakın bir süre içerisinde Mossad ve Barzani ilişkisi ortaya çıkınca İsrail Büyükelçisinin ısrarla kardeşi Mumcu'yla bire bir olarak görüşmek istediğini ancak Uğur Mumcu'nun tek görüşmeyi kabul etmemesine rağmen görüşmenin yapıldığını belirtti. Ayrıca suikast öncesinde Uğur Mumcu, "Kürt Dosyası" başlıklı kitabını yazmaktaydı. Bu kitabında PKK'nın ortaya çıkışını, Kürt ayaklanmalarını, Öcalan'ın aldığı dış desteği ve Barzani-İsrail-Öcalan ilişkisini incelemekteydi. Kitabını bitiremeden ölmüştür.

Araştırmacı ve yazar Uğur Mumcu’nun faili meçhul cinayeti tarihte yerini bilinmezler arasında aldı.

 

Gaffar Okkan Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü görevinde iken 24 Ocak 2001günü saat 17:40 sıralarında makâmından Valilik binasına makam aracıyla seyir hâlinde iken, Sezâi Karakoç Bulvarı üzerinde Et Balık Kurumu ile Eflatun Park arasında, kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Bu cinâyet hâlâ çözülememiş olmakla birlikte, Hizbullah tarafından işlenildiği iddia edilmektedir. Hakkında pek çok gazete yazısı ve kitap yazıldı. Ayrıca Gaffar Okkan'ın hayatını ve bu suikastı konu alan "3310 Öldürüldü" isimli kitap Emrah Gürkan tarafından kaleme alındı.

Görev yaptığı süre boyunca birlik ve beraberliği pekiştiren, kentteki huzuru en üst seviyeye çıkaran Okkan, hayırseverlerden topladığı yardımlarla ihtiyaç sahibi ailelerin ve öğrencilerin yüzünü güldürdü. Kadın polisler, Diyarbakır'da ilk kez onun emriyle trafiği yönetti. Gençleri terör örgütlerinden ve uyuşturucu şebekelerinden uzak tutmak için spora yönlendiren Okkan, amatör spor kulüplerine de malzeme yardımı yaptı.

Bu iki güzel vatan evladını bugün tekrar anmak istedim. Dilerim ki, yattıkları yer nur, mekanları cennet olmuştur.

Her ikisinin ölümünün ardındaki sır perdesi aralanmasa da, biz hep onlarla beraberiz. Her iki vatan evladı, Türk topraklarına emanet edilmiştir, ilelebet…

Sevgiyle kalın…