Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Mehmet Ali AYDIN


İMAM ŞAFİİ HAZRETLERİNDEN ÖĞÜTLER

İMAM ŞAFİİ HAZRETLERİNDEN ÖĞÜTLER


İnsanların kıymetçe en yükseği, kendinde bir kıymet görmeyenlerdir. İnsanların en faziletlisi de mahviyet içinde yaşayanlardır. Tevazu, cömert ve asil kişilerin ahlakındandır, kibir ise, zavallı kişilerin huyudur. Tevazu muhabbeti doğurur, kanaat ise rahatlığı ve gönül huzuru…

Kişi dünyada ancak dört şeyle kemal bulur; dindarlık, emin ve güvenilir olmak, koruması gereken her şeyi korumak ve vakarlı olmak.

Dünya ve ahiretin hayrı beş haslettedir; gönül zenginliği, kimseyi incitmemek, helal kazanç, takva elbisesine bürünmek ve her hâlükârda Allah’a güvenmek. Alimlerin ziyneti takva, süsü güzel ahlak, güzelliği gönülden cömertliktir.

Dünya sevgisi ile Allah sevgisini bir arada toplarım diyen yalan söyler. Dört şeyin azı da çoktur; hastalık, fakirlik, düşmanlık ve ateş. Dünyada en huzursuz kimse, gönlünde haset ve kin tutandır. Kullara düşmanlık beslemek, ahiret için ne kötü azıktır!

Kimin aklı; kendisini her türlü zemmedilmiş, kötü ve ayıplanacak şeylerden alıkoyuyorsa, asıl akıllı kimse odur. Bir adam görünüşte ne kadar güzel ahlaklı olursa olsun, bile bile vicdansız ve kötü huylu adamları dost edinirse, ahlaksızlıkta onlarla müşterek sayılır. Allahtan korkmayan sefil ruhlu insanlarla beraberlik, utanç sebebidir. Ehl-i dünya yakınlığı, sağlam adamı hasta eder.

İdare etmek için iyi davranmak zorunda kaldığın kimse dostun değildir. İnsanların hepsini hoşnut etmek mümkün değildir. Sen Allah ile aranı düzeltmeye bak. Bunu gerçekleştirdikten sonra insanlara aldırma!

Nefsine zulmedenlerin en zalimi, yükselince akrabalarına kabalık eden, dostlarını tanımazlıktan gelen, şerefli kişileri hafife alıp fazilet sahiplerine kibirlenendir.

Sende olmayan bir iyilikle seni methedenin, kızdığı zaman sende bulunmayan bir fenalıkla kötüleyeceğinden şüphen olmasın!

Sana başkalarından söz getiren, senden de başkalarına götürecektir. Memnun etiğinde; seni, sende olmayan vasıflarla öven kişi, kızdırdığında da senin hakkında senin hakkında sen olmayan kötülükleri sayıp dökecektir.

Riyasetin beş aleti vardır; sözün doğruluğu, sır tutmak, ahde vefa, nasihatle başlamak ve emaneti yerine getirmek.

Dilini muhafaza et ey insan. O bir yılandır, seni sokmasın! Konuşmanın seni cezbettiği yerde, sükuta sarıl. Unutma ki, sustuğuna pişman olan çok azdır da, konuştuğuna pişman olan çok kimse vardır.

Amellerin en zorlusu şu üçüdür; azdan cömertlik, yalnızken takva ve vera üzere olmak ile doğruyu söylemek.

İki husus için tabibin yapacağı bir şey yoktur: Ahmaklık ve yaşlılık…

Şu üç şeyi üç kimseden gizleyen, nefsine zulmetmiş olur: Hastalığını doktordan, ihtiyacını dostundan ve nasihatini idareciden…

İçinde sana dininden haber verecek bir alimin ve hastalandığında seni iyileştirecek bir doktorun bulunmadığı memlekette oturma!

Mürüvvet, yani insanlık dört sütun üzerine durur; güzel ahlak, cömertlik, tevazu ve şükür. Mürüvvetin yani insanlığın zekatı, daima hayırlara vesile olmak ve insanların ihtiyaçlarını gidermeye vesile olmaktır.

İlmin aslı, sebat; semeresi, selamettir. Vera yani şüpheli şeylerden kaçınmanın aslı, kanaat; neticesi, rahatlık ve gönül huzurudur. Sabrın temeli, hazımlı olmak; semeresi, zafere ulaşmaktır. Amelin temeli, Allah’ın muvaffak kılması; neticesi başarmaktır. Her şeyin gayesi doğruluk, doğruluk, doğruluktur.

Kim dünyayı isterse ilme sarılsın, kim ahireti isterse o da ilme sarılsın. Ey kardeşim, ilme ancak şu altı şeyle nail olabilirsin; zekâ, azim, çalışmak, maddi imkân, üstat ile beraberlik ve uzun ömür…

Cimriden iyilik bekleme. Çünkü Cehennemde, susuz kimseye su yoktur. Dünyanın sevinci de kederi de bolluğu da darlığı da devamlı değildir. Kanaatkâr bir kalbe sahip olduğun zaman, sen ve dünyaya sahip olan kimse eşitsiniz.