Bir gün, bir kara karga, sivri gagası ile toprağı eşelerken iyi bir yiyecek bulmuş. Gayet memnun bir halde, bir dala konmuş. O sırada, karnı aç olan bir kurbağa:
- Açım, bulduğun yiyecekten biraz da bana verir misin? Diye seslenmiş.
Kara karganın böyle bir niyeti yokmuş. Ama, yine de:
- Çık yukarı da benimle birlikte ye, demiş.
Kurbağa:
- İyi ama, benim kanadım yok ki. Ağaca nasıl çıkayım?
Kara karga:
- Ben şu sarmaşığı sana sarkıtıyorum. Ona tutun, seni yukarı çekeyim.
Kurbağa sarmaşığa tutunmuş. Karga, sarmaşığı biraz çekmiş.
Sonra birden bire bırakmış. Zavallı kurbağa sırtüstü yere düşmüş. Kara karga ise, kahkahalarla gülmüş.
Kurbağa, buna çok alınmış ve öfkelenmiş. İntikam almak için, plan kurmuş. Aşağıdaki dereye inmiş. Bütün kuşlar gibi, karga da bu dereden su içiyormuş. Kurbağa, derenin bütün suyunu içerek, dereyi kurutmaya karar vermiş. İçtikçe içmiş. Nerede ise karnı patlayacak hale gelmiş. Ama, suyun tamamını içmiş. Artık, dere kupkuru olmuş.
Kara karga, su içmek için derenin kenarına geldiğinde gözlerine inanamamış.
Kurbağanın bütün suyu içtiğini anlamış. Yalvarmış, yakarmış. Suyu karnından boşaltmasını rica etmiş. Ama, kurbağa kabul etmemiş. Ormandaki öteki kuşlar da zor duruma düşmüş. Hep birlikte kurbağaya başvurarak:
- Kurbağa kardeş, bize acı! Susuzluktan hepimiz öleceğiz. Ne olursun, karnındaki suyu boşalt!
Kurbağa, onca rica ve isteğe karşı, yumuşamamış. Zeki ve akıllı bir kuş:
- Arkadaşlar, bizim yapacağımız tek bir şey var. O da şu: İçimizden biri kurbağanın gözü önünde komik hareketler yapsın. Böylece o, gülecektir. O zaman da karnındaki su dışarı boşalacak, biz de susuzluktan kurtulacağız.
Bu fikir, hepsinin hoşuna gitmiş. Birkaç hayvan, kurbağaya bakarak, gülünç hareketlerle gösterilerde bulunmuşlar. Fakat, kurbağanın inadı tutmuş. Zaten çok inatçıymış. Bir türlü güldürememişler.
En sonunda bir ince yılan, kurbağayı güldürmek için komik hareketler yapmış. Kıvrılmış, eğilip bükülmüş, şekilden şekle girmiş. Kurbağa dayanamayarak kahkahalar atmış. Karnındaki bütün su boşalmış. Dere yeniden suyla dolmuş. Bütün hayvanlar, su içmek için dereye koşmuşlar.
Kurbağa ise hala gülüyormuş...
(Fransız Masalı)