Bugün, 18 Şubat 2025 Salı

D. Mehmet ŞEKEROĞLU


"İNSANDAKİ BOZULMA"NIN SEBEPLERİ NELERDİR ?

"İNSANDAKİ BOZULMA"NIN SEBEPLERİ NELERDİR ?


Yazıma, iki alıntıyla başlamak istiyorum. İlki, Ahmet Hamdi Tanpınar'dan:

"Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok; geliştirirsin. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat, insan bozuldu mu, bunun çaresi yoķtur."

Süleyman Demirel'den yapacağım ikinci alıntı, Türk siyâset arenasının üst katlarında eşine pek rastlanmayan samimi bir itiraf örneğidir:

"Türkiye'nin birinci sorunudur enflasyon. Hakikaten bugün enflasyon dediğiniz; halk, günlük yaşar. Halkın birinci sorunu geçim sıkıntısıdır. Esasen enflasyon devletleri yıkan bir olaydır.

Milletleri içinden bozan bir olaydır. Enflasyon sadece bir pahalılık olayı da degildir. Ahlakı bozar. Borcu olan borcunu ödeyemez; alacağı olan, alacağını alamaz. Ve hırsızlıktan soygundan, fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar.

Toplumu içinden bozan bir olaydır. Onun için ki Batılılar enflasyona bir numaralı halk düşmanı derler. Ve tek kollu canavar derler. Batı, enflasyondan fevkalade çekinir." (Video: https://youtube.com/shorts/Dy_IToTFoww?si=ODUugviAx60Na9sU).

*

Türkiye'de, insanlarımızda derinlemesine bir "bozulma" olduğu, inkâr edilemeyecek bir gerçekliktir. Teorik bir bakış, bize, bu bozulmanın en önemli üç nedeninin şunlar olduğunu gösterir:

1. İçinde yaşadığımız "hızlandırılmış kapitalizm." Bu sistem, insanlara çabucak "köşeyi dönme"yi, başkalarından aşağı kalmamayı, mutluluğun kaynağının bir an önce daha zengin olmak ve daha fazla tüketim imkanları (lüks) içinde yaşamak olduğunu telkin eder. Çünkü, biz bunları yaptıkça kandisi (hızlandırılmış kapitalist sistemin asıl sahipleri) daha çok para kazanacaklardır

2. Dünyayı maddi ve ideolojik (fikirsel) olarak yöneten/ en azından topyekün yönetme amacıyla hareket eden Ķüreselci Çete'nin ÇOĞULCULUK projesi. Bu proje, ulus devletleri yıkarak yerlerine tek bir dünya devleti kurma amacındadır. Tüm dünyada, otuz-kırk senedir, sözümona "çok kültürlü toplum" propagandası yapıyor olması bundandır. Ulus devletlerdeki etnik (örneğin Kürtçülük, Pontusçuluk...); dinsel (örneğin FETÖ’cülük/ tarikatçılık); kültürel ve cinssel (örneğin LBGT) grupları desteklemesi bundandır. Bu güya çok kültürlülük farklılıkları ve çatışmaları sayesinde, toplumsal birlik duygusu imha edilecek, böylece hızlandırılmış/ ahlaksız kapitalizm/ paranın pervasız hakimiyeti insanın bozulmasını sağlayarak tüm dünyaya kolayca hakim olacaktır.

3. Yine otuz-kırk senedir Küresel Çete tarafından enjekte edilen "postmodernist ideoloji". (Durun, lütfen! Yazıyı okumayı bırakmayın. Ortaya attığım, size anlaşılmaz gibi görünen, oysa kolayca anlaşılabilecek "postmodern" kavramını şimdi kısaca açıklamaya çalışacağım!).

PoStmodernist ideoloji dediğim, "her şey mümkün" (anything goes) anlayışıyla hareket eder. Bu "her şey"in içine ahlak ve etik de girer. Bu ideolojinin ilkesi, ilkesizliktir. Postmodernistler, insan ilişkileri alanında bir zombi gibi hareket ederler. Onlar için, bu ilişkilerde - her çeşit ahlaksızlık da dahil -, her şey mümkündür; çünkü, hiç bir gerçeklik KESİN değildir, her şey görelidir (relatif). (Birden aklıma o meşhur Türk dizileri geliverdi, nedense! Neyse; bu, başka bir yazının konusu olabilir!)

*

Makaleyi toparlarsak: 

"İnsandakı bozulma"yı, genel sistemdeki/ dünyadaki maddi ve fikirsel (ideolojik) bozulmalardan soyutlayarak anlamamız mümkün değildir.

 

"GÜNÜN SÖZÜ" KÖŞESİ

"En dipteki bireysel şiddeti yaratan, en üstteki örgütlü şiddettir!" (Emma Goldman).

(Ustaca ifade edilmiş bu söz, bizdeki; "Balık baştan kokar!" ve "Hoca..., cemaat..." sözlerine ne kadar da benziyor!").

 

SELAM ve SAYGI KÖŞESİ

1) Kendisiyle ve Hürses'le (genelde) farklı fikirsel eğilimlere sahip olduğumuz halde, benim burada yazmama vesile olan Sevgili Hüsnü Yücel'e ve beni olduğum gibi kabul eden Hürses Yetkilileri'ne buradan selamlar, saygılar...

2) Lisede aynı sırada oturduğumuz, yıllardır görüşemediğimiz olumlu insan Mustafa Köksal'a buradan selam ve sevgiler..