Birçoğumuzun günlük yaşantısında Allah rızasını gözeterek, içtenlikle yaptığı unutamadığı bazı davranışları vardır. Bu davranışlar bazen günlük ibadetlerle, bazen muhtaç birine maddi destek yaparak, bazen hasta ziyaret ederek, bazen sıkıntılı morali bozuk bir insanı teselli ederek, bazen içtenlikli şekilde hal hatır sorarak, bazen karşımızdaki insan veya insanlara değer verip gönlünü alarak, bazen de yolda yürürken insanlara zarar vereceği düşünülen bir nesneyi alıp kenara koyarak, bazen büyüklere saygı, küçüklere sevgi ve şefkat davranışı şeklinde gerçekleşmiştir.
Çoğumuzun bu davranışlarla ilgili hatıraları ve söyleyeceği sözleri vardır. Bu yaşanan hatıraların unutulmamasının iz bırakmasının sebebi işlenen hayırlı fiilin, eylemin riyadan uzak "Allah rızası" düşüncesi olduğu içindir. Bu güzel davranışları sergileyen kimseler, karşılarındaki insanlara maddi ve manevi katkıda bulunmuşlardır.
Bu güzel davranışları sergileyen kimseler bu fiilleri gerçekleştirirken sadece karşıdaki insanlara değil, aynı zamanda kendilerine de katkıda bulunmuşlardır.
Allahu teala güzel davranış gösteren kuluna nasıl katkı yapar?
Allah rızası için yapılan, riya karışmamış bir eylemi gerçekleştiren kişinin o anda hissettiği manevi haz bütün hücrelerine işler. İmanı kuvvetlenir. İmanındaki tadı duyar. Tüm vücudunu manevi bir atmosfer kaplar. Şeytanın atmosferi o denli azalır. Kişi adeta melekleşir. Bambaşka bir insan olur. Gözü bakarken "Hak" nazarıyla bakar.
Dili konuşurken, ayağı yürürken, kulağı işitirken "Hak" dışındaki gereksiz olanları eler. İşlediği güzel eylemlerden dolayı aldığı "Manevi haz" dan
Mutluluktan dolayı, diğer hayırlı bir iş ve eylem için motive olmuş şekilde yeni bir güzel davranışı gerçekleştirmenin heyecanı içine girer.
Allahu teala, kendi rızasını gözeterek iş yapan kuluna böyle katkıda bulunmaktadır. Allah teala kendisine bir adım yaklaşana on adım katkıda bulunur. Dünya hayatında böyle davranışlarda bulunan kulunun sıkıntısını giderir, işlerini rast getirir. Çoğumuzun yaşadığı böyle anıları vardır.
İnsanın kendisine katkısı ile ilgili pek çok örnekler verilebilir. Bir kimsenin diğerine nezaketle muamelede bulunup psikolojik katkıda bulunmasına karşılık olarak kendiside aynı muameleyi görecektir.
Bir kimseye güler yüzle selam veren kimse, karşısındakine katkı verirken, selamın karşılığını kendisine katkı olarak görecektir.
Bir müşteriye gösterilecek güleryüzlü bir karşılama ve uğurlama, o müessesenin sahibine ve çalışanlarının lehine bir katkı değilmi?
Bir komşuya gösterilen güleryüz, iyi komşuluk ilişkileri, komşuların birbirlerinin lehine katkı değilmi?
Toprağı işlemek, ekmek, dikmek, insanın yaşantısını sürdürebilmek için ürün alması kendisine bir katkı değilmi?
Hz. Muhammed (s.a.v) kestirdiği kurban için Hz. Aişe'ye "Ya Aişe kurbanın etini dağıttınız mı?" diye sorunca Hz. Aişe: "Kurban etinin tümüyle ihtiyaç sahiplerine dağıttım, bize sadece bir but kaldı" der. Hz. Peygamber "Hayır, ya Aişe! Bize kalan dağıttıklarındır" diye cevap verir.
Netice olarak diyebiliriz ki; insanın yaptığı bütün faaliyet ve eylemleri kendisinin lehine veya aleyhine katkısıdır.
