Direnişin yiğit önderi Ümmetin yüzakı ifade ettiği üzere her şeyini Allah'ın yolunda feda ederek şehadete ulaştı...
Hayatını Filistinli müslümanların hürriyet ve davasına vakfetmiş İsmail Heniye caniyane bir suikasdle gurbette şehid edildi…Şehadeti mübarek, ruhu şad olsun. Ümmetin başı sağolsun…
”Vallahu azîzün züntikam”
Bugün o da çocukları gibi şehadete ulaştı. Mekanın mübarek olsun Haniye.
Adam gibi adam olduğuna şahitlik ederiz.
Şehit İsmail Haniye’nin şehit olan oğlunun eşi:
“Seni dünya kaybetti cennet seni kazandı.
Cennetteki şehitler onu güzelce karşılayın.”
Şehit soluğun olsam senin
Isıtsam dünyanın kutuplarını
Şehit meşalem olsan benim
Işıtsam davamın tüm yollarını
Kanımla sulasam gülleri
Ey şehit yolun yolum oldu benim
Kanımla sulasam gülleri
Ey şehit yolun yolum oldu benim
“Mü’minlerden öyle erler vardır ki, onlar Allah’a verdikleri söze hep sâdık kaldılar.
İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirdiler ve şehid oldular. Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.”
(Ahzâb,33/23)
İsmail Haniye bir hastahanede yaralanan Filistinlileri ziyaret ederken, 3 oğlu ve 4 torununun şehit olduğu haberini alınca şükür namazı kılmıştı.
Teslim, tevekkül ve hamdin ardından, yüzünün ifadesi bile değişmiyor ve "hadi devam edelim." diyor.
"Kaldığı yerden devam etmek..." Ateş, düştüğü yeri yakmıyor. İnsan tabiatın ruhuna ters bir durum yaşanıyor gözler önünde...
Saçını başını yolmalı değil miydi, aylardan beridir canından can kaybeden analar, babalar, evlatlar?
Bunlar insan değil... Olsa olsa her biri bir melek.
Yoo, bu beldede yaşayanlar, kesinlikle ahirete iman ediyorlar. Dirildikleri zaman da, ebedî ahiret yurdunda, kaldıkları yerden devam edecekler ve: "...hani Rabbimizin bir vaadi vardı ya, biz cennet köşkünde, kurulu koltuklarda, sevdiklerimizle beraber, yüzlerimiz ışıl ışıl olduğu hâlde işte o sözün hakkını yaşıyoruz..." dediklerini duyar gibiyim. Allahü âlem.
Bunların yaşadığı İslâm ile bizim İslamî yaşantımız arasında "iman ve samimiyet" denen "kocaman bir hat" var.
Hayran olmamak mümkün değil...
"Filistinliler güvenlik ve özgürlüğe sahip olmadığı sürece, Filistin'i işgal edenlerin güvenliği olmayacaktır” diyen ve yılgınlık, yorgunluk ve korkaklık nedir bilmeyen Haniye, 2006 yılında yapılan seçimlerde Başbakan olarak atandı.
Şehit Hasan el Benna’nın “Laftan başka bir şey bilmeyen hatiplerle çok zaman kaybettik. Şimdi iş üretme ve cihad zamanı” sözünde olduğu gibi hayatının her anını mücadele ve cihada adadı.
"Sizin öfkelenmeniz ve bu katliam karşısında tarihi bir duruş sergilemeniz için daha ne kadar kan ve katliam gerekiyor?" diyen Haniye, Siyonist İsrail’in yaptığı katliamlar karşısında sessiz kalan İslam ülkelerinin liderlerine harekete geçmeleri için her fırsatta çağrıda bulundu.
“Düşman, oğullarımı öldürerek duruşumuzu değiştireceğimizi düşünüyorsa yanılgı içindedir. Oğullarımın kanı Gazze'de şehit olan insanlarımızın kanından daha kıymetli değildir, çünkü hepsi benim evlatlarımdır. Oğullarımın kanı Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürleştirilmesi yolunda feda olmuştur. Tereddüt etmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürleştirilmesi için yolumuza devam edeceğiz.” Diyen İsmail Haniye’nin mücadelesi dünyaya gözleri açtığı ilk andan itibaren başladı.
Aksa Tufanı hareketi esnasında gösterdiği cesur ve kararlı tutumla Siyonist İsrail’e ve dünyanın süper güçlerine izzetli bir ders veren İsmail Hani’ye “Gazze bugün; işgal, terörizm, günlük katliamlar ve soykırım savaşı ne kadar acımasız olursa olsun pes etmeyen, direnişin sahada kararlı kalmaya devam ettiği ve aşılmaz olduğunu doğrulayan ölümsüz bir savaşta.
Filistin topraklarındaki direniş hareketi olarak bizler, ne pahasına olursa olsun bu halkın fedakârlıklarına, özgürlüklerine, topraklarının ve haklarının iadesi özlemlerine sadık kalacağımıza dair önce Allah'a sonra da halkımıza söz verdik.” Diyerek hareketin ve cihadın başarıya ulaşıncaya kadar durmayacağını beyan etti.
Ve bir bayram günü her anı mücadele ve zorluklarla geçen bir hayatın yeni bir imtihanını, üç oğlu ve torunlarının şehadetini “La havle vela kuvvete illa billah” diyerek büyük bir sabır ve örneklikle karşıladı.
Dünyevileşmeyi iliklerimize kadar hissettiğimiz bu ahir zamanda genç nesillere cihad, ahlak, sabır, teslimiyet ve mücadele konusunda örneklik yapan İsmail Haniye ve onun gibi liderlerden Allah razı olsun..
5 Nisan 2024 Cuma Dünyanın en kısa Cuma hutbesi okundu.
sadece 30 saniye sürdü.!
Filistinli imam Mahmut Hasanat, hutbeye çıkarak şöyle seslendi :
“30.000 tane şehidin, 70.000 tane yaralının, 100.000 tane sakatın,
2 milyon evsiz ve aç susuzun uyandıramadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım” dedi
ve hutbeden aşağı indi…!
İşte bu insanlığın bitiş noktasıydı. Ve dünyanın en kısa ama en muhteşem hutbesiydi…!
Allah (cc) bize bu yaşananlardan ibret almayı ve gafletten uyanmamıza vesile olması niyazımla…