Yakın geçmişte, ülkemizde futbol takımları liglerdeki rakip takımla karşılaşma yapmadan önce takımların kulüp başkanları, antrenörler, futbolcular, televizyonlara, gazetelere şöyle açıklamalarda beyanatlarda bulunurlardı. "Bu maçı mutlaka almalıyız." "Bu maçı ölümüne almalıyız." Taraftar da bu söz üzerine "ölmeye geldik" diyerek tribünlere girerlerdi.
Kardeşim, bu maçı neden, mutlaka veya ölümüne alman lazım? Güzel oynarsan, bunun neticesinde rakip takıma fazla gol atma şansın olur, galip gelebilirsin. "Bu maçı mutlaka veya ölümüne almamız lazım" demek, bu maçı hiçbir ahlaki kural tanımadan, yetersiz olsak dahi bizim almamız, demektir. Bu durum hastalıklı bir psikoloji halidir. Bu Psilikoloji, "Kabil psikolojisi" dir.
"Kabil" Hz. Adem'in iki oğlundan biridir. Kardeşi "Habil"e bir konuda galip gelemediği için onu kıskanmış ve öldürmüştür. İlk satırlarda verdiğim, yaşanmış, bu örnek, bize "Kabil" genetiğinin hala devam ettiğini göstermektedir.
Ülkemizde ne zaman genel seçimler yapılsa, nezaman başkanlık veya cumhurbaşkanlığı seçimi yapılsa, seçimi kaybeden siyasi kesim, muhalif kesim, bu durumu hazmedememekte, bir "Kabil" edasıyla olaya bakmaktadır. "Kabil" genetiği devreye girmekte, adeta şöyle denilmektedir "Seçimi kaybetsekte iktidara biz gelmeliyiz!" "Seçimle iktidara gelemediysek bile onun dışındaki alternatiflerle iktidari ele geçirmeliyiz!"
Hak etmediğiniz, iktidarı, ne yapacaksınız da elde edeceksiniz? Durun! Ben size söyleyeyim! Aynen "Kabil taktiği" ile elde etmeye, ahlaksızca elde etmeye çalışacaksınız. O halde seçime ne gerek var?
Yıllar önce iki kişi kendi aralarında konuşurken kulak misafiri oldum, biri diğerine şöyle diyordu. "Eğlence olsun diye masada oynanan kağıt oyunun da hile ile kazansan o oyunun tadı olmaz" Eğlence olsun diye oynanan kağıt oyununda bile yapılan hile tad vermezken, hazmedilmezken, sen hak etmediğin bir iktidarı hile desise ve yasal olmayan yollardan halkı kışkırtarak elde etmeye çalışırsan bunu nasıl hazmedeceksin? Sende nasıl mide var? Sende nasıl gurur var?
Demekki sende" Kabil genetiği" var. Bu örnekler çoğaltılabilir. Dünya kurulalıdan beri "Kabil genetiği, Kabil psikolojisi" devam etmektedir. Kabil yaptığı yanlıştan dolayı pişman olmuştur, ama Kabil'in bugünkü torunlarının böyle bir dertleri yoktur.
Kabilin torunları pişmanlık değil, pişkinlik içindedirler.
